Sentence examples of "bakıp duruyor" in Turkish

<>
Dokuz saattir bir kutu sakıza bakıp duruyor. Он девять часов смотрел на пачку жвачки.
Ben, bir çiçekten bahsedip duruyor. Бен продолжает говорить что-то о цветке.
Bir bakıp mesaini ayarlarsın dedim. Посмотри, какие смены возьмешь.
Ne zamandır orada duruyor? Давно он там стоит?
Burada bekle, ben bir bakıp geleceğim. Подожди здесь, я пойду и посмотрю.
Bu da bana "sinirliyim" gibi duruyor. А вот как выглядит "я зла".
Aynada kendime bakıp "Ne bok yiyorsun sen?" Hemen kes şunu. "demedim. Я не смотрел на себя в зеркало и не говорил: "Какого хрена ты делаешь?
ana sorunum olarak duruyor. остаётся моей первой заботой.
Her gün aynaya bakıp, hiçbir şey görmemek gereğinden fazla değer biçilmiş bir zevk. Каждый день смотреть в зеркало, и не видеть там ничего. Это сомнительное удовольствие.
Herkes bana hayatın bir peri masalı olmadığını söyleyip duruyor. Люди продолжают говорить мне, что жизнь не сказка.
Bana dik dik bakıp durma! Choi Woo Young'un yanındayken neden yaşındaymış gibi davranıyorsun? На меня смотришь волком, а перед Чхве У Ёном школьницу из себя строишь?
Çete darbesi gibi duruyor, ama biz hâlâ kitabı kimin aldığını bulabilmeyi umuyoruz. Похоже работа банды, но мы все еще надеемся выяснить кто взял книгу.
Ama iş birisinin gözlerine bakıp, hissettiklerim hakkında doğruyu söylemeye gelince çok kötüyüm. Но я не могу посмотреть человеку в глаза и сказать о своих чувствах.
Kirk, dakikadır yerde duruyor. Он сидит так уже минут.
Karşısına dikileceksin, gözlerinin içine bakıp, şöyle diyeceksin; Подходишь, смотришь в глаза и говоришь без обиняков:
Arkamda duruyor şu an, değil mi? Он стоит прямо за мной, да?
Bu zor bir şey. Yerine geçecek kişinin gözüne bakıp vaktinin yaklaştığını bilmek. Senin vaktin sona ererken. Тяжело смотреть в глаза преемнику, зная, что его время настает, а твое закончилось.
Bu güzel duruyor mu? Хорошо смотрится? Ага.
Ben sen ve onlara bakıp kendilerini düşünerek, "Onun birine ihtiyacı var" diyorum. Думаю, что когда люди смотрят на тебя, они думают: Ему нужен кто-нибудь.
Tıbbi dosyalar gibi duruyor. Похоже на медицинские карты.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.