Sentence examples of "ceza gerektiren" in Turkish

<>
Birkaç haneye tecavüz soygununda ağır ceza gerektiren saldırıdan ötürü içeride yatmış. Он отсидел за нападения при отягчающих обстоятельствах при ограблении нескольких домов.
Bu, ceza gerektiren bir suç değil. Это же не уголовное преступление, так?
Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa. Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой.
Burada, gerçekliğin tarafında olmak çok da cesaret gerektiren bir iş değil. Быть на этой стороне правды, - не такой уж храбрый поступок.
Seni ceza olsun diye mi insan yaptılar? Превращение в человека было частью твоего наказания?
Yeteneklerimi kullanmam gerektiren yüksek öncelikli bir konu olduğunu söyledin. Evet, dans yeteneğin lazım. Ты сказал, что у тебя очень важное дело где тебе нужны мои навыки?
Fas ceza evinde bir gece yeterli. Одной ночи в марокканской тюрьме достаточно.
Aile toplantısını gerektiren bir hediyem var. l нужно момент для семейного собрания.
Tamam, bak bana ceza gönderdiler. Ладно, они выписали мне штраф.
Üzücü, ama bu arabulucu gerektiren bir durum değil. Это печально, но нет причин обращаться к медиатору.
Yardım diyorum, ceza değil. Помощь, а не наказание.
Marifet gerektiren bir iş. К ней нужно приноровиться.
Mutluyum. Ceza aldığına mutlu musun? Счастлив, что получил штраф?
Şu anda tüm dikkatimi gerektiren başka görevler var. Есть и другие обязанности, требующие моего внимания.
Bu seferlik bir ceza yazıp seni uyaracağım ve gitmenize izin vereceğim. На этот раз выпишу вам штраф, вынесу предупреждение и отпущу.
Henry David Thoreau'nun dediği gibi, "Yeni kıyafetler gerektiren tüm işlerden kaçının." Генри Дэвид Торо сказал: "Остерегайтесь дел, которые требуют новой одежды".
İkinci derece cinayetten suçlarsanız ve ceza indirimi tavsiye ederseniz kabul edecek. Он признается в непреднамеренном убийстве, если вы порекомендуете смягчить приговор.
O da iyi ama, arasına biraz zeka gerektiren konular girince hoş oluyor. Это неплохо, но иногда нужно и менять тему на маленькую интеллектуальную беседу.
Stan'e ceza vermesi gereken zamanlarda, bahaneler uydurup duruyor. Она ищет оправдания Стэну, когда должна его наказать.
Endişelenmeni gerektiren hiçbir şey yok, Hank. Тебе не о чем беспокоиться, Хэнк.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.