Sentence examples of "doğası gereği" in Turkish

<>
Sizce tüm anneler doğası gereği masum mudur? Думаете, все матери невинны от природы?
Açıklanamayan ve doğası gereği uzaylı olan bir şey. Нечто необъяснимое и, по определению, инопланетное.
En iyi psikiyatristlerin profesyonel yetilerinin bile, doğası gereği sınırları vardır. Даже очень хорошим психиатрам, свойственно иметь пределы своих профессиональных возможностей.
Bu görev toplantısının doğası gereği, Nathan, Bilmene gerek olmayan bazı bilgiler olacaktır. Специфика нашего обсуждения такова, Натан, что некоторая информация будет для тебя лишней.
Kitap yayıncımızı içeren bir vaka, doğası gereği standart olamaz. Случай, вовлекающий издателя нашей книги, по определению необычный.
Normalde baş ağrısı doğası gereği unilateral (başın tek bir tarafını etkiler) ve atımlıdır ve 2 ila 72 saat sürer. Головная боль, как правило, локализована в одной половине головы, имеет пульсирующий характер и длится от 2 до 72 часов.
Fakat insan doğası hakkındaki görüşlerin yerle bir oluyor. Но все твое представление о человеческой природе разрушится.
Bay Bates'i yormanın hiç gereği yok. Нет нужды обременять этим мистера Бейтса.
Çağrımızın doğası, veya kaynağı bizim için hala bir sır. Сама природа и происхождение этого звонка остается для нас загадкой.
Bu yüzden, belki kampanya gereği bir bovling gecesi düzenlemeliyiz. Что ж, тогда возможно нам нужно провести вечер боулинга.
Hayır Değil doktor, Canavarın doğası bu. Нет, док, это натура зверя.
Ve hastanemizin kuralı gereği bütün hastane önlüklerimiz aynı renkte olmak zorunda. А по правилам больницы вся наша форма должна быть одного цвета.
ınsan doğası hakkında bir şey bilmiyorsun, değil mi? Похоже, вы ничего не смыслите в человеческой натуре.
Yalnız, sözleşmemiz gereği ondan bir bebeğim olmalı. Просто по контракту я обязан сделать ей ребёнка.
Bu işin doğası böyle. Такова природа этой работы.
Hüküm, ek gereği... Предписание, дополнение требует...
Çünkü şeytanın doğası böyledir. Сие есть природа Зверя.
Panik yaratmanın gereği yok. Не нужно сеять панику.
Kimmie Minter'ın cinsel doğası yapışkan bir balgam gibi bir şey. Çiftleşmeyi daima kâbul eden. Сексуальная природа Кимми Минтер - вязкая цервикальная слизь, которая всегда готова к спариванию.
Ve bir şelale tanımı gereği bir damla. Водопад - это спуск, по определению.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.