Sentence examples of "fark etmeden" in Turkish
Bir dakika. Bizim varlığımızı bile fark etmeden öylece gidecek mi?
Погоди, он собирается просто уйти, игнорируя наше существование?
Belki baban, Barlow'un adamları fark etmeden birilerine mesaj ulaştırmıştır.
Возможно ему удалось передать послание, незаметно для ее человека.
Dedektif Terney, fark etmeden edemedim top yanınızda değil.
Детектив Терни, что-то я не вижу обещанного мяча.
Gittiğimizi fark etmeden önce buradan çıksak iyi olur.
Нужно уходить, пока нашу пропажу не обнаружили.
Siz fark etmeden pencereden çıkabilirdim, ama yakalanma riskini göze aldım.
Я мог бы уйти через окно незаметно, но рискнул показаться.
Daha geldiğini bile fark etmeden seni parçalarına ayırabilecek korkunç bir canavardır!
Лютый зверь, порвет в клочья и глазом моргнуть не успеешь.
Hadi, yerimizde olmadığımızı kimse fark etmeden dönmemiz lazım.
Пойдём. Нужно вернуться, пока не заметили наше отсутствие.
Tiresias onun varlığını bildiğimizi fark etmeden cihazın yerini saptamamız gerek.
Нам нужно найти это устройство и обезвредить его своими способами.
Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor.
В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке.
Formosa, Vietnam "ı terk etmeden önce ülkemiz için, halkımız için ve yeniden temiz bir çevrenin dönüşümü için tüm sorumluluğu kabul etmeli ve çaba sarf etmelidir.
Formosa должен осознать всю меру ответственности и, прежде чем покинуть Вьетнам, приложить усилия к возвращению чистоты окружающей среды нашей стране, нашим жителям и центральному Вьетнаму.
Kimse fark etmeyecekti, zaten sayısız yalnız eylemci geçen ay içinde Moskova'da "sessiz sedasız" gözaltına alındı.
Этого никто и не заметил бы, сколько таких пикетчиков только за последний месяц повязали в центре города "без шума и пыли".
Ancak sakın hata yapma, sen bu dünyayı terk etmeden önce teslimiyetini almam gerekecek.
Не совершай ошибку. Я заставлю тебя сдаться, прежде чем ты покинешь этот мир.
Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.
Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него.
Kusura bakmayın, devam etmeden önce müvekkil kazanma kısmına bir geri dönüş yapmak istiyorum.
Простите, перед тем как продолжим, я хочу вернуться к связи с клиентами.
"Bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.."
"Я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него".
Tek kelime bile etmedik. Öpüşmeye başladık. Tek kelime bile etmeden.
И не сказав ни слова, мы просто начали целоваться.
Ama şu an, artık makul bir seçeneğin kalmadığını fark ettim.
Но сейчас я понял, что у меня больше нет вариантов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert