Sentence examples of "göz bağı" in Turkish

<>
Kız arkadaşlarınız için göz bağı mı? Повязка на глаза для ваших подружек?
Sence ona bir göz bağı bir de sigara ikram etti mi dersin? Как ты думаешь, он предложил ему повязку на глаза и сигарету?
Hollanda Ulusal Arşivi tarafından yüklenen baskılar yıl önceki Japonya'ya bir göz atma imkanı sunuyor. Снимки, загруженные Голландским национальным архивом, предлагают взглянуть на то, какой была жизнь в Японии лет назад:
Marnie'yle Antonia arasındaki bağı sembolize ediyor bu. Это символизирует связь между Марни и Антонией.
Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi. "Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка.
Bu noktadan sonra muhtemelen Elena'nın aklını kaybetmemesini sağlayabilecek tek şey efendilik bağı. Сейчас, наверное, только ваша связь поможет Елене пережить все это.
Onlar güneşin ultraviyole ışınları yüzünden oluşan deri kanserine ve göz hastalıklarına karşı oldukça duyarlılar. После рождения альбиноса акушерка говорила семье, что ребенок должен быть окружен особой заботой и хорошо питаться.
Tek umudu kan bağı olan birinden kök hücre nakli. Его единственная надежда - родственник, донор стволовых клеток.
Atina şehir merkezinde, polis güçlerinin göz altına aldığı bir göçmene açıkça uyguladığı aşırı şiddeti gösteren video, Facebook ve Twitter'da sarsıntı yarattı. Интернет - сообщество Греции взволновало выложенное в Facebook и Twitter видео, в котором офицеры полиции открыто избивают задержанного иммигранта в центре Афин. Это произошло в конце января года, пока точное место происшествия не установлено.
İkizlerin böyle bir bağı oluyor. У близнецов есть некая связь.
Tenekenin üstünde göz var, çantada da cihazımız. За этим контейнером не отрываясь смотрят двести глаз.
Nedensellik bağı krizi önlendi. Причинно-следственные связи не нарушены.
Tıpkı göz rengi veya bariton ses gibi. таких как цвет глаз или тембр голоса.
Onun hiçbir bağı bile kalmamış. Ölmeye hazır. Он уже весь налегке, готов умереть...
Karısı Dolly ise adeta onun göz bebeğiydi. Жена Долли была усладой для его глаз.
Aramızda bir güven bağı oluştu sanmıştım. Я думал мы связаны узами доверия.
Göz kapakları düşük, yüzü şişman, boynu kalın. Мешки под глазами, отёчное лицо, толстая шея.
Üç firmanın da Bobby Axelrod'la bağı var. Все три фирмы связаны с Бобби Аксельродом.
Ama duyduğuma göre göz yorucu değilmiş. Но радует глаз, я слышал.
Dedikodu ya da değil ama koç ile duygusal bir bağı var. Jenny ortak nokta. У нее были романтические отношения с Эмметом и тренером, слухи это или нет.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.