Sentence examples of "gibi göstermek" in Turkish

<>
"İsminiz bilgisayarda kayıtlı" sadece yaptıklarının en iyisini gösteren bir örnek: rahatsız etmeyi bürokrasi gibi göstermek. Последний звонок, который я получила в этой печальной истории, был из аэропорта, примерно час назад.
Buraya beni bir ezik gibi göstermek için geldin. Пришли, чтобы доказать, что я лузер.
Ve bizi kabadayı gibi göstermek için onu tuttular. Они пригласили его, чтобы выставить нас хулиганками.
Bunu kaza gibi göstermek için SVR'ın buna ihtiyacı var. СВР нужно, чтобы это выглядело как несчастный случай.
Amaç, müvekkilini bir kurban gibi göstermek. Под конец твой клиент должен выглядеть жертвой.
Biri Tripp'i kahraman gibi göstermek için ona tuzak kurdu. Кто-то подставил Триппа, чтобы он выглядел как герой.
Sawney Bean, İskoçları şeytan gibi göstermek için. yüzyıl propagandasından başka bir şey de olmayabilir. Сони Бин, вполне мог оказаться пропагандой -го века чтобы сделать козлов отпущения из Шотландцев.
Bir soygun gibi göstermek için. Чтобы это выглядело как ограбление.
Kendimi daha büyükmüş gibi göstermek için sıçradım. Нет, я прыгнул чтобы казаться больше.
Beni ve adamlarımı kandırıp beni salak gibi göstermek. Разыграть меня и ребят? Выставить нас дураками?
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar. Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины":
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Bunu diğer öğrencilere göstermek için getirdi. Она принесла это показать другим ученикам.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Lala, sana bir şey göstermek istiyorum. Лала, я хочу показать тебе кое-что.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
izninizle, Bay Morton size bir sey göstermek istiyorum. Мистер Мортон, я бы хотел показать вам кое-что.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Georges Baba'ya filmi göstermek için Tabard'ı getirmeliyiz. Нужно уговорить Табара показать фильм Папе Джорджу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.