Sentence examples of "harekete geçmek" in Turkish

<>
Harekete geçmek için bir dürtü oluştu, ben de kaybolan diğer hayatları çizmeye başladım. Это укрепило импульс действовать, поэтому я продолжила рисовать портреты людей, которых уже нет.
Jane, harekete geçmek zorundasın Koda ihtiyacımız var. Джейн, надо спешить. Нам нужны эти коды.
Gerçekten harekete geçmek istiyor musunuz? Вы действительно хотите что-то сделать?
Ancak harekete geçmek için hazırlanmamış kişiler tehditlerde bulunur. Угрозы для тех, кто не готов действовать.
Öyleyse biz harekete geçmek zorundayız. Тогда мы должны что-нибудь предпринять.
İşler kötüye gittiğinde hemen harekete geçmek lazım. Когда что-то происходит, надо быстро действовать.
Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir. Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий.
ve geçmek çok tehlikelidir. которые слишком опасно пересекать.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Kim Doktor Grey'in yerine geçmek ister? Кто хочет занять место доктора Грей?
Artık durdurmak için geldiğimiz şeyle ilgili harekete geçebilir miyiz? Может, уже совершим акт терроризма против собственной страны?
Nicky başa geçmek istiyordu. Gaggi'nin, kaymağın, her şeyin ve herkesin peşindeydi. Он хотел занять место Гаджи и брать плату со всех и за всё.
Beyler, hemen harekete geçmemiz lazım. Господа, надо срочно принять меры.
'da, Üretim işine geçmek için izin istedim. В -ом я попросил разрешения перейти на производственную работу.
Pekala, harekete geçme zamanı. Ну что, пора действовать.
Şeytan ordusunu atlatıp geçmek ve ona ulaşmak için en iyi şansımız bu. Это наш лучший шанс проскользнуть мимо армии Демонов и добраться до него.
Konuşmayı bırakıp harekete geçme zamanımız geldi. Пора перестать говорить и начать действовать.
Gezintiyi geçmek zorunda kalabiliriz. Возможно придется пропустить поход.
Bir kere harekete geçti mi tüm Kryptonluları yeni dünyaya gönderecek. Если её активировать, она отправит всех криптонцев с Земли.
Dua etmeden bir türbenin yanından geçmek günahtır. Грех пройти мимо храма, не помолившись.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.