Sentence examples of "havaya uçmuş" in Turkish

<>
Sürücü zamanında durabilmiş, ama aniden bisikletçi havaya uçmuş. Водитель успела вовремя затормозить, как вдруг велосипедист взорвался.
Sorularım bir trafik kazası hakkında, araç havaya uçmuş, tanesi de ters dönmüştü. Они о дорожной аварии -- три машины взлетели на воздух, еще три уничтожены.
Ama patlamanın etkisiyle tüm pencereler havaya uçmuş. Только все окна выбило наружу силой взрыва.
Beş gemi de havaya uçmuş. Все пять кораблей были уничтожены.
Büyük bazukasıyla havaya uçmuş halimiz bu. Смотри, нас взорвали здоровенной базукой.
Luici ve Bimbo'nun kamyonları havaya uçmuş. Дурные новости. Луиджи и Бимба взорвались.
Dün neredeyse iki kez havaya uçuyordum. Я почти взорвалась вчера, дважды.
Şirketi iflas edince yatırımları buhar olup uçmuş. Его компания обанкротилась, все вклады пропали.
Yalan yok Karl! Ölmemi isteseydin binayı benle beraber havaya uçururdun. - Kim? Чёрт, Карл, если бы ты хотел убить, ты бы взорвал здание!
Yemek yemiyorsun, temiz havaya çıkmıyorsun. Ни еды, ни свежего воздуха.
Ama stadyumu neden havaya uçuracaktınız? Но зачем тебе взрывать стадион?
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir. В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Oda gazla dolmuştu, Ben de onu açık havaya çıkardım. Комната была полна газа, я вытащил её на воздух.
Bu ev havaya uçmadıysa tek sebebi Otis'in gazı kapatması, bizim de havalandırmayı açmamız. Отис перекрыл газ, и вентиляция - единственное, почему не взорвался весь дом.
Bir tanesi Langley'de havaya uçtu. В районе Лэнгли произошел взрыв.
Pisliklere, havaya, kirliliğe. На воздух, на загрязнение.
Komutanım, cephane kutusu havaya uçtu! Сударь, повозку с боеприпасами взорвали!
Güverte sallanarak havaya yükseldi. Палуба взлетела в воздух.
Konseyin havaya uçmasına neden olan sendin. Ты тот, кто взорвал Совет.
Ama kendi çetesinin onu havaya uçurmaya çalışması gerçeği bu konuda beni biraz daha iyi hissettiriyor doğrusu. Но тот факт, что его собственная банда пыталась взорвать его, немного поднимает мне настроение.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.