Sentence examples of "hayatta kalmamız" in Turkish

<>
kalenin savunmasında görev alıyorsun. Bu bizim hayatta kalmamız için çok önemli. Твоя работа по защите крепости необходима для нашей борьбы и жизни.
Bu, avcı-toplayıcılar olarak hayatta kalmamız için gerekli mi? Это важно для выживания в прямом смысле этого слова?
Hayatta kalmamız, sığınağın yerini kimsenin öğrenmemesine bağlı. Если о нашем убежище узнают, мы погибли.
Ve hayatta kalmamız gerekiyordu. И мы должны выжить.
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Güvenlik protokolünü bağlı kalmamız gerekiyor. Мы должны придерживаться протоколов безопасности.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Bir yerde uzun süre kalmamız çok riskli. Мы ведь не можем здесь оставаться надолго.
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Onunla burada kalmamız mı gerekiyor? А мы останемся с ним?
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
Kalmamız lazım, Shane. Мы остаемся, Шейн.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Anne, evde kalmamız en doğrusu. Мам, нам лучше остаться здесь.
Dışarıda tek başımıza hayatta kalamayız. Мы не сможем выжить снаружи.
Jack, bağlantıda kalmamız gerek. Nerede olduğunu bildir. Джек, мы должны непременно оставаться на связи.
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Bak, Kevin, senden gerçekten hoşlanıyorum ama belki de arkadaş olarak kalmamız daha iyi olacak. Послушай, Кевин, ты мне правда нравишься но для нас будет лучше остаться просто друзьями.
Yüzbaşı, Nick'i hayatta son gören sendin. Капитан, вы последний видели Ника живым.
Benim hatam değil ki, ailen kalmamız için ısrar etti. Я не виноват, что твоя семья нас тут задержала.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.