Sentence examples of "kabus gibi" in Turkish

<>
Kabus gibi bir şeymiş. Это просто какой-то кошмар.
Tam kabus gibi bir çift vardı. Была одна пара - настоящий кошмар!
Elektronik posta adresin kabus gibi olmalı. Ваш e-mail должен быть просто кошмар!
Daha çok kabus gibi gözüküyor. А больше похоже на кошмар.
Sanki bir rüya kabus gibi. Мир мечты, мир кошмаров.
Ve inandım ki, eğer davaya kadar dayanabilirsek, her şey bitecekti bir kabus gibi. Я верила, что если мы протянем до суда, всё закончится, как кошмар.
Kabus gibi olmalı, değil mi? Это, должно быть, кошмар?
Çok ilginç ben de kabus gibi olacak geleceğime dair yaşayacaklarımı görüyorum. Забавно, потому что у меня есть повторяющиеся видения кошмарного будущего.
Korkunç ölümler, sanki bir kabus gibi. Эти ужасные убийства. Как в ночном кошмаре.
Bu tekrar gördüğüm bir kabus gibi ve başka birini daha kaybetmek istemiyorum. Это как повторяющийся кошмар, и я не хочу терять кого-то еще.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Ben onlara çalışacağım. Bu kabus. Я против, это кошмар.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
En iyi arkadaşımın bir despot olup beni çalışmam için sabaha kadar uyutmadığı bir kabus gördüm. Мне приснился кошмар, будто мой лучший друг озверел и заставлял работать всю ночь напролёт.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Tuhaf, pasaklı, kadınlar için tam bir kabus. Он странный, неряшливый, полный кошмар для женщин.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Tanrım, bu bir kabus. Боже, это - кошмар.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
O hep bir kabus oldu. Он всегда был как кошмар.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.