Sentence examples of "kalmış işlerini" in Turkish

<>
Yaşam tarzları özgün kalmış ve geleneksel giysileri ile aksesuarları, her fotoğrafçı ve tasarımcının ilgisini çekecek türden. Их образ жизни остается уникальным, а их традиционные одежды и украшения являются предметом восхищения любого фотографа и дизайнера.
Artık tüm market alışverişlerini ve ayak işlerini ben yapmak zorundayım. Теперь я должна ходить за продуктами, выполнять все поручения.
Mike'la Lucy yüzeyin yaklaşık km altında kalmış durumdalar. На почти полукилометровой глубине остались Майк и Люси.
Hemen hemen tüm şirket işlerini bir çalışma grubuna bırakmış. Поэтому почти все дела компании передал своей рабочей группе.
Bak. Biraz peynir kalmış. Даже немного сыра осталось.
Kulübün bazı evrak işlerini halledebilirim kesinlikle. Мне явно нужно заняться бумагами клуба.
Birşeyler kalmış olduğunu mu düşünüyorsun? Думаешь, что нибудь осталось?
Hayır, "albatros" gibi bir adam pis işlerini kendisi yapmaz. Нет. Парни, как Альбатрос, не делают грязную работу своими руками.
Sistemin bütünüyle çökmesine sadece birkaç ay kalmış durumda. Системе осталось всего несколько месяцев до полного отказа.
Karımın cenaze işlerini ayarlamam gerek. Я должен заняться похоронами жены.
O plağın tüm izlerini başarılı bir şekilde ortadan kaldırmıştım ama hâlâ yarım kalmış bir iş vardı. Я довольно неплохо справился с устранением всех следов той пластинки, но оставался еще один момент.
Bırak işlerini yapsınlar sonra defolup giderler. Пусть делают своё дело и убираются.
Bu sabah, en kötü günlerimizin geride kalmış olabileceğine dair bazı raporlar aldık. Этим утром мы увидели новые признаки того, что худшее уже осталось позади.
Gitmeden önce Cece'nin mallarını bağışlamak için evrak işlerini tamamlamam gerek. Нужно закончить все дела с передачей наследства Сиси перед отлётом.
Kramer bunun artık kediye kalmış olduğunu söylüyor. Крамер говорит теперь всё зависит от кота.
Tabi kadın işlerini yapmayı sevmiyorsan o başka. Хотя возможно ты не любишь женскую работу.
Anne kalmış soğukta tek başına. Мама осталась на холоде одна.
Ve işlerini çok ince planlamış. Açık büfeye koşan şişmanlar gibi kaçmışlar. Его дела всегда детально спланированы, как набег толстяка на буфет.
Orada hala biraz kalmış. Там ещё кое-кто осталось.
Ayak işlerini kendin mi yapıyorsun? Сама у себя на побегушках?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.