Sentence examples of "karar verelim" in Turkish

<>
Önce ne yapacağımıza karar verelim. Пока не решим что делать.
Bırakın da buna biz karar verelim. Расскажите, а мы уж решим.
Biz de bu sırada ne yapmamız gerektiğine karar verelim. Между тем, мы должны решить, что делать.
Bırakın buna biz karar verelim. Позвольте, мы сами решим.
Neyin doğru olduğuna şimdi karar verelim. Давай сами решать, что правильно.
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Eğer bu götler savaş istiyorlarsa, onlara bir savaş verelim. Если эти ублюдки хотят драки, давай им это устроим.
Facianın. yıl dönümünde bir grup Polonyalı maceraperest, Çernobil santralinden kilometre uzak hayalet kasaba Pripyat'ta ışıkları tekrar açmaya karar verdiler. Несколько недель назад, в канун годовщины катастрофы, группа польских авантюристов решила включить свет в городе - призраке Припять, который расположен в трех милях от Чернобыльского реактора.
Tamam, detayları boş verelim. Ладно, давайте опустим детали.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Ona on dakika daha verelim. Давайте дадим ему ещё минут.
Dubai'de bayan sürücülerin oluşturduğu bir grup var ve muhabir Amanda Fisher onlarla biraz zaman geçirmeye karar verdi. Здесь их целая группа, и репортер Аманда Фишер решила поездить с ними.
Ona bir iki gün daha verelim. Давайте дадим ему еще несколько дней.
Orta karar bir yer yapsan meşru yoldan para kazanabilirsin. Если делать что-то сносное, может и получиться. Законно.
Sakinleşmesi için bir kaç saat süre verelim dedik. Мы дадим ему пару часов, чтобы охладиться.
Neden gitmeye karar verdin? Почему ты решил пойти?
Bir daha asla ama asla, oğlanın önünde kavga etmeyeceğimize söz verelim. Давай пообещаем, что мы больше никогда не будем ругаться перед ним.
Birisi, herkesin iyiliği için zor bir karar vermeli. Кто-то должен был принять это решение ради высшего блага.
Hadi ona bir şeyler verelim. Давай ей что нибудь оставим.
Kimin zayıf olduğuna kim karar veriyor? А кто решает, кто слаб?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.