Sentence examples of "nefret ediyorlar" in Turkish

<>
Ben vahşiyim, bu yüzden benden nefret ediyorlar. Я дикий, так что они меня ненавидят.
Bunu açıklamaktan nefret ediyorlar. Им неприятно открывать правду.
Benden nefret ediyorlar gibime geliyor. Я чувствую, что ненавидят.
Sessiz kaldığın için senden nefret ediyorlar. И ненавидят тебя за твоё молчание.
Ama şimdi askerler, benden kimseden etmedikleri kadar nefret ediyorlar. Но теперь солдаты ненавидят меня так, как никогда раньше.
Sadece kömür madeni yöneticisinin oğlu olduğum için benden de ölesiye nefret ediyorlar. Они возненавидели меня только за то, что я сын директора шахты.
Sence Almanlar bizden sınır taşlarının yerlerini değiştirecek kadar nefret ediyorlar mıdır? Hem de sadece kızdırmak için! Неужели немцы нас так ненавидят, что прячут от нас линию фронта, лишь бы досадить нам?
Onlar da annelerinden nefret ediyorlar. Они также ненавидят своих мам.
Gümüşten nefret ediyorlar, değil mi? Эти кровососы ненавидят серебро, да?
Cadı ruhlar Klaus'tan en az bizim kadar nefret ediyorlar. Духи ведьм ненавидят Клауса так же как и мы.
Ve sanirim benden nefret ediyorlar ve onlari kandirmak zorundayim. И думаю, они ненавидят меня. И я мошенница.
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Evet, idam cezalarını burada infaz ediyorlar. Ага, вот где они делают казней.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
Böyle okullar inşa etmeye yardım ediyorlar. Они помогают строить школы подобные нашей.
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Biliyorsunuz sigaranın sizin için kötü olduğunu iddia ediyorlar ama bunu kanıtlamak için hiç medikal kanıtları var mı? Знаете, говорят, что курение вредит здоровью, но есть ли медицинские данные, подтверждающие это?
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
Cezaevi çalışanlarını da kontrol ediyorlar. Тюремных работников они тоже проверяют.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.