Sentence examples of "nefret etmesini" in Turkish

<>
Benden nefret etmesini istemiyorum! чтобы она ненавидела меня!
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Öyle bir şey var mı? -Bilmiyorum. Ama Edie'nin seni tüm okulun önünde rezil etmesini istemezsin. Не знаю, но тебе явно не захочется, чтоб Иди обсмеяла тебя перед всей школой.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
IMF'in kurtarma paketinin yarısını temin etmesini sağlayabilirim. Я могу попросить МВФ половину финансовой помощи.
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Seni terk etmesini istemiyorsun demek istedin, değil mi? Вернее, не хотите, чтобы она Вас бросила?
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
Bu ünvanı kabul etmesini tüm krallığımız adına istiyorum. Я хочу, чтобы он распоряжался всем королевством.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Louis Litt'e yaptığımı kontrol etmesini mi söyledin? Ты попросила Луиса Литта проверить мою работу?
Çalışanların hepsi buradan nefret ediyor. Все работники ненавидят это место.
Olabilir, ama Wendell'in onu teşhis etmesini sağlamamızı istiyorlar. Может быть. Они попросили нас провести опознание с Уэнделлом.
Acı, nefret, kıskançlık... Боль, ненависть, зависть...
Onun buna tanıklık etmesini istiyorum. Хочу, чтобы он свидетельствовал.
Buna rağmen fırtınalardan nefret ederim. Просто я не люблю грозу.
Şirketinin tasarruf etmesini sağlıyor. Сэкономить деньги своей авиалинии.
Ve ablan, o da benden nefret ediyor. И твоя сестра меня тоже ненавидит, да?
Timothy'den beni şu toplantıya davet etmesini isteyen sendin. Ты попросил Тимоти пригласить меня на то слушание.
Bu arada, güllerden nefret ederim. И кстати, я ненавижу розы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.