Sentence examples of "olmak" in Turkish

<>
Normalde kendileri de oyuncu olmak ister. Обычно они сами хотят стать актерами.
Ve sen kızınla beraber olmak istiyorsun. А ты хочешь побыть с дочерью.
Mike'ın ortağım olmak üzere olduğu zamanı hatırlıyor musun? Помнишь, как Майк почти стал моим помощником?
Zannımca, Jed'in burada olmak için kendince sebepleri vardı. Думаю, у Джеда были свои причины здесь оставаться.
Bunun gerçek olduğundan emin olmak için onun gözlerinin içine bakmak istiyorum. - Tamam. Я просто хочу посмотреть ей в глаза, и убедиться, что это правда.
Neden her zaman şişman olanı zayıf olanından daha ciddi olmak zorunda? Почему толстый всегда должен быть таким жалким по сравнению с лысым?
Ben sadece üzerlerinde iyi bir izlenim bırakacağından emin olmak istedim. Я просто хочу убедиться, что ты произведешь хорошее впечатление.
Bu adamlar sana, olmak istediğin şeyi hatırlatıyorlar değil mi? Эти люди напоминают тебе, кем ты хотел стать. Так?
Masanın bu tarafında olmak çok garip. Странно находиться по эту сторону стола.
Dürüst olmak gerekirse dışarı çıkmak ve o pistin etrafında dolaşmak için can atıyordum. Ve gerçekten öyle oldu... Если честно, я так хотел выйти туда и проехать круг на треке и это действительно было...
Emin New York'a emekli olmak istiyorum patlamanın bugüne kadar kadar yakın? Ты и правда хочешь уволиться в Нью-Йорк близко к дате взрыва?
Sanşlısın dostum. Ben kocaman yok edici bir adam olmak isterdim. Повезло тебе, и я хочу быть каким-нибудь здоровым разрушителем.
ikinci kez Başbakan olarak seçilmiş olmak çok güzel bir an. и я очень счастлив стать во второй раз вашим премьер-министром.
Belki de bir kız olmak istersin. А может ты хочешь побыть девушкой?
5 Şubat'ta, FCW Florida Heavyweight Championship kemerine bir numaralı yarışmacı olmak için Seth Rollins ve Dean Ambrose ile yaptıkları triple threat maçını kazandı. 5 февраля он одержал победу над Дином Эмброусом и Сетом Роллинсом в матче "тройная угроза" и стал претендентом номер один на бой за титул чемпиона Флориды в тяжёлом весе.
Bir sır olmak istemiyorum ama bu gizemi sürdürmek istiyorum. Я не хочу быть тайной. Но хочу оставаться загадочной.
Demek istiyorum ki; aşık olmak istiyordun ve Afganistan'dayken aşık oldun da. Ну я просто говорю, что ты хотел влюбиться что и сделал в Афганистане.
Mauritius'un ilk kadın başkan yardımcısı olmak üzere Millet Meclisi'nin bütün üyeleri tarafından oybirliği ile seçildi. Была единогласно одобрена всеми членами Национального собрания, и таким образом стала первой женщиной вице-президентом в истории Маврикия.
Ama ben Anna'ya destek olmak için gideceğim. Но я поеду, хочу поддержать Анну.
Gençlik günlerinde, Brian bir avukat olmak istiyordu. В дни своей юности Брайан мечтал стать адвокатом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.