Sentence examples of "sağlık görevlileri" in Turkish

<>
Pekâlâ, çocuklar. Sağlık görevlileri üç dakika içinde burada olacaklar. Давайте, парни, скорая помощь подъедет через три минуты.
Eve sağlık görevlileri ve polislerden başka giren oldu mu? К вам ещё кто-нибудь приходил кроме медиков и полиции?
Sağlık görevlileri şok geçirip geçirmediğini kontrol ediyor. Врачи осматривают её на предмет возможного шока.
Sağlık görevlileri, turu tamamlamasına imkan yok, diyor. Фельдшер сказал, что он никак не сможет финишировать.
Sağlık görevlileri onunla ilgileniyor. Парамедики понаблюдают за ней.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı. Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Yeni araştırma görevlileri davet etti. Новый следователь просил меня прийти.
Sosyal medyaya yüklenen ve hızlıca yayılan genelgede, yalnızca Sağlık Bakanlığı'nın sağlık sistemi hakkında bilgi vereceği belirtiliyor. Согласно циркуляру, опубликованному и быстро распространившемуся в социальных сетях, только Канцелярия министра имеет право публиковать информацию о системе здравоохранения.
Koğuşa geliyor, görevlileri rahatsız ediyor, suçlamalar yapıyordu. Приходила в палату, беспокоила персонал, выдвигала обвинения.
Ancak Bakan, bunun sadece kamu güvenliğini korumak amacıyla yapıldığını ve sağlık personelinin görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip olduğuna dikkat çekti. Однако министр объяснил, что это было сделано в целях обеспечения общественной безопасности и добавил, что медицинский персонал имеет право свободно выражать свое мнение.
Onu arabadan ambulans görevlileri çıkardı. Sonra hastaneye götürmek için ambulansa bindirdiler. Парамедики вытащили её из машины и на скорой отправили в больницу.
Artık herhangi bir sağlık çalışanının, üst düzey yöneticinin, yönetimin ve yönetim kurulunun; sağlık konularında herhangi bir medya aracına bilgi erişimi sağlamaması talimatını veriyorum. Настоящим я предписываю и отдаю распоряжение о том, что ни один сотрудник или руководитель учреждений здравоохранения не должен предоставлять средствам массовой информации любого рода какую - либо информацию по вопросам здравоохранения.
Sizin için bütün ilkyardım görevlileri birbirine benziyor değil mi? Для вас все парамедики на одно лицо, да?
Bu sırada sorumlu bulunması "gereken" Sağlık Bakanlığı bir üst mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor. Тем временем, министр здравоохранения, признанный виновным, намерен подать апелляцию.
Bak anlaşılan o ki; bu geceki güvenlik görevlileri toplantısında açılış konuşmasını ben yapacağım. Похоже, что сегодня вечером я буду основным докладчиком на съезде сотрудников службы безопасности.
Papua Yeni Gine Sağlık Bakanı, personelin ve kamu hastaneleri görevlilerinin, ülkenin sağlık sistemi ile ilgili konularda medyayla konuşmaması talimatını veren bir genelge yayınladı. . Министр здравоохранения Папуа - Новой Гвинеи издал циркуляр, приказывающий сотрудникам и должностным лицам государственных больниц прекратить общение с прессой по вопросам, имеющим отношение к системе здравоохранения страны.
Polis memurları. Güvenlik görevlileri. Офицеры полиции, охрана...
Papua Yeni Gine Sağlık Bakanı Ülkenin İlaç Açığına Dair Konuşmaları Engellemek İçin Genelge Yayınladı Министра здравоохранения Папуа - Новой Гвинеи обвиняют в запрете больницам распространять информацию о нехватке медикаментов в стране
Altın Diş görevlileri, saat yönünde hızlıca yaklaşmakta. Прямо по курсу работники Золотого клыка. Едут сюда.
Bu kız çocuklarının yüde'i devletin sağlık ocak ve merkezleri tarafından tedavi görmüyor. Почти% из них не получают никакого лечения от государственных медицинских учреждений и клиник.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.