Sentence examples of "seninle evlenmek" in Turkish

<>
Ve ben seninle evlenmek istiyorum. И хочу на тебе жениться.
Seninle evlenmek için izin almam gereken biri var mı? У кого я должен просить разрешения жениться на тебе?
Seninle evlenmek için katlanmam gereken ne olacak peki? И что же заставило тебя пожениться на мне?
Gitmeden önce seninle evlenmek için babandan izin istemeyi düşünüyordum. Перед отъездом я попрошу у твоего отца твоей руки.
Ve kaybetmek istemiyorum. Seninle evlenmek istiyorum. А я хочу жениться на тебе.
Ancak, özellikle kırsal kesimlerde binlerce erkek, eskiçağlara ait geleneği sürdürüp evlenmek istedikleri kızları kaçırıyorlar. Однако тысячи мужчин, в основном из сельской местности, следуя древней традиции, похищают девушку тогда, когда они хотят жениться.
Biz kapı kapı dolaşacaktık ancak seninle çalışmaya karar verdik. Мы просмотрели массу вариантов и решили связаться с тобой.
"Evlenmek ister misin?" "Хочешь, поженимся?"
Seninle vakit geçirmek için bahane yaratıyoruz, Josh. Это просто повод, чтобы побыть с тобой.
Hayır. Zaten sen de evlenmek istemiyorsun ki. Değil mi? Да, ты же сама не хочешь выходить замуж.
'Ben de seninle geliyorum.' "Я пойду с тобой".
Bir daha evlenmek istediğine şaşırdım. Bu hazırlıkların sebebi bu. Я удивлена, что ты снова захотела выйти замуж.
Tucker seninle tanışacağı için çok heyecanlı. Такеру не терпится встретиться с тобой.
Hayır, biliyorum, ama ben evlenmek istiyorum. Нет, я знаю. Но я хочу пожениться.
O zamana kadar bu yavşakların işi seninle bitmiş olur sen de pis esprilerin mezesi olursun ancak. К тому времени, когда эти стервятники с тобой закончат, ты станешь героем грязных анекдотов.
Regina'nın gerçek aşkı başka biriyle evlenmek üzere. Истинная любовь Реджины вот-вот женится на другой.
"Bu macerayı seninle paylaşmayı öyle çok istiyorum ki." "Я так хотела бы разделить это приключение с Вами.
Yani evlenmek istersen eğer, ben varım. И если хочешь замуж, я готов.
"Biz", dediğin konferans odasında seninle beraber olan şu iki kişi mi? "Мы" - это те двое, что были с тобой в конференц-зале?
Şüphesiz ki Jim ile evlenmek senin B planın. Ты очевидно сомневаешься, выходить ли за Джима.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.