Sentence examples of "tesadüf olması" in Turkish

<>
Bunun tesadüf olması için, şarkıların birçok ortak noktası olması gereklidir. У них просто слишком много общего, чтобы счесть это совпадением.
Malezya'nın satranç turnuvasında kıyafet kurallarıyla ilgili basitçe bir oyuncunun "saygın görünüşü" olması gerektiği belirtiliyor. Дресс - код малайзийских шахматных турниров просто гласит, что игрок должен иметь "достойный внешний вид".
Haydi. Pekala, bunu tesadüf sayarım. Ладно, я называю это совпадением.
Filmin Amerikan desteği almış olması da ayrıca merak uyandırıyordu. Кроме того, факт американской поддержки тоже добавлял весу.
Bir dahaki sefer de böyle bir tesadüf yaşarsak hesabı sen ödeyeceksin. И следующее такое "совпадение" вам с рук не сойдет.
Bu tür şeyleri kullanmak için ruhsatın olması gerekmez mi? А для пользования этой штукой не нужна специальная лицензия?
Bunun bir tesadüf olduğunu mu söylüyorsunuz? Хотите сказать, что это совпадение?
Biliyorsun, Pearl, bu şekilde olması gerekmez. Знаешь, Перл, этого не должно случиться.
Popüler şarkılarda tesadüf olmaz, kemik adam. В поп-музыке не бывает совпадений, костяшка.
Senin durumundaki bir çocuğun anne ve babasının hayatta olması nadir bir durum. Да. Тебе повезло, редкость - в твоей ситуации иметь обоих родителей.
Ortada tesadüf falan yok. Никаких "совпадений"!
Zengin arkadaşın olması iyi değil mi? Клёво иметь богатых друзей, правда?
Bunun bir tesadüf olmadığını söyleyebiliriz. Illinois, Alton'daki bir otelde buluşmamız. Полагаю, мы не случайно встречаемся в отеле Алтон в Иллинойсе...
Kışı geçirmeye yetecek kadar olması lazım tankta. В баке должно хватить до конца зимы.
İster tesadüf de, ister yıldızlar arasında yankılanan bir fikir de. Зови это совпадением, зови это мыслью, отраженной среди звезд.
Asıl belediye başkanı olması gereken adam. Парень, который должен стать мэром.
Nasıl tesadüf ama Bay Hobbs. Невероятное совпадение, мистер Хоббс.
Burada Jane Doe'nun resmi olması gerekiyor. Здесь должно быть фото Джейн Доу.
Bu bir tesadüf değil, profesör. Это не просто совпадение, профессор.
Eğer eldivenleri yandıysa ve yüz maskesi eridiyse, vücudunun geri kalanının da yanmış olması gerekmez mi? Если перчатки опалены и расплавлена маска, разве не должно было тело так же сильно обгореть?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.