Sentence examples of "yok edeceğini" in Turkish

<>
Bana tuhaf geldi. Dumbledore seni tüm Hortkulukları bulmaya yolladı ama nasıl yok edeceğini nedense söylememiş. Дамблдор отправил тебя найти все крестражи, но не сказал тебе, как их уничтожить.
Ama gerçekten birinin sizi infaz edeceğini ya da yok edeceğini mi düşünüyorsunuz? Но Вы действительно думаете, что кто-то хочет Вас ликвидировать или казнить?
Tamam, sana eski kız arkadaşını nasıl tamamen yok edeceğini öğreteceğim. Ладно, я научу тебя, как полностью уничтожить твою бывшую.
Askeri Komite, Halk Komutanı Strelnikov'un emrindeki Kızıl Muhafızların bu çeteleri yok edeceğini bildirir. " Военный комитет уверяет вас что преступники окружены подразделениями Красной гвардии под командованием наркома Стрельникова ".
Ona yardım etmiştim. Yeni "hetero aygırı" itibarını yok edeceğini de bilse bana yardım edeceğini biliyordum. Я помогла ему и знала, что хотя это уничтожит его репутацию натурала, он поможет мне.
Dünyadaki hiçbir demokratik ülkede böyle bir sorun yok. Ни в одной демократической стране мира нет таких проблем.
İnsanlar Tanrı'nın, böyle yaparlarsa kendilerine yardım edeceğini düşündükleri için dua eder. Люди молятся, потому что они верят, что Господь поможет им.
Bir sanat eylemi olarak mükemmel, açıklamaya ihtiyaç yok. Как акт искусства - практически безупречно, не нужны никакие пояснения.
Seni biraz daha anlamama yardım edeceğini söyledi. Сказал, это поможет лучше тебя понять.
"Affedersiniz, bayım. - Hamilelik denen şeyi hiç yaşamadınız, bu yüzden görüş belirtmeye hakkınız yok". - yaşlarında bir kadın, yaşındaki bir adama. "Простите, но вы никогда не были беременным, так что у вас нет права высказывать свое ценное мнение", - сорокалетняя женщина - летнему мужчине.
Anne babanızın bunu tasvip edeceğini düşünmüyorum. Вряд ли вашим родителям это понравится.
Evet, güvenlik şeridi de yok. Да, защитной полосы тоже нет.
Bu olaydan sonra bize gerçekten ihanet edeceğini mi sanıyorsun? Думаешь, после всего этого он сможет предать нас?
Kiralık askerlerin gemisinde bizim araştırma yapan dedektifimiz yok. У нас нет никакого сотрудника на корабле наемников.
Diğer insanların semptomları fark edeceğini mi düşünüyorsunuz? Ты думал, я не замечу симптомы?
Kilisede metal dedektörü yok. В церкви нет металлоискателей.
Beni nasıl memnun edeceğini her zaman bilmişsindir. Ты всегда знаешь, как удовлетворить меня.
Televizyon yok, internet yok. Hiç eğlence yok. Ни телевизора, ни интернета - никакого веселья.
Demek istediğim: Hiçbir zaman, 000 dolardan fazla edeceğini sanmıyorum. Не думаю, что ты когда-нибудь будешь стоить больше $ 3,000.
En güzeli hiç endişemiz yok. И главное, никаких забот.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.