Sentence examples of "zamanki" in Turkish

<>
Kalp, hayır, fakat beyin - her zamanki gibi muhteşem. Сердце - нет, но мозг - великолепен, как всегда.
Evet sonunda sen her zamanki gibi sen bana her şeyi anlattın. Да, а в итоге ты такой же откровенный как всегда.
Her zamanki gibi New York'a gidiyorum, yeni tablolar göreceğim. Я еду в Нью-Йорк, как обычно, посмотреть картины.
Her zamanki şekilde çalışacaksın ve direkt olarak bana rapor vereceksin. Вы работаете как обычно, а отчитываться будете только мне.
Kız arkadaşının çarşaflarında ne buldum bil bakalım her zamanki şeylerin dışında yani. Угадай, что я нашла на простынях твоей подружки, помимо обычного?
Her neyse. Geçen salı gecesi Tom her zamanki saatte işe doğru yola çıktı. Итак, в прошлый вторник ночью Том пошел на работу в обычное время.
Yine her zamanki gibi, elimizde koskocaman bir şehir var. İşin içinde, Motorize Muhafız Birlikleri de var. Здесь у нас большая часть города, которая продолжает жить обычной жизнью, их охраняют солдаты Республиканской Гвардии.
Bu iş bittiğinde de her zamanki işimize döneceğiz. А как закончим, будем заниматься обычными делами.
New York Obama'nın olacak, yüz kere de oy versem her zamanki gibi beş kerede. Нью Йорк выберет Обаму, даже если я проголосую сто раз Вместо моих обычных пяти.
Hizmetli de her zamanki gibi zaman öldürüyordu. А Уборщик убивал время, как всегда.
Pekala, Devon, Jeanette seni her zamanki ahırdan mı kiraladı? Итак, Девон, Жанетт наняла тебя с того же сайта?
Rowan her zamanki gibi zarfı göndermem için bana verdi. Ровен отдал мне конверт для отправки, как обычно.
Kanuna olan aşırı saygın her zamanki gibi hayret edilesi John. Твое высочайшее уважение к закону как всегда поражает, Джон.
Ve her zamanki gibi yeniden değerlendirmeden önce ay boyunca gözlem ve danışmanlık yapacak. И они будет таким же, как всегда. Три месяца наблюдения и консультирования.
Anneciğim, her zamanki gibi yüzüne karşı özür dilemek için fazla gururluyum. Дорогая мама, как обычно я слишком гордая, чтобы извиниться лично.
Lafayette Parkı'ndaki standı açık tut, her zamanki gibi yahni pompala. Сохранить этот киоск в парке Лафайетт, продолжать делать тушёнку, как всегда.
Hayır, senin enstrümanın her zamanki gibi çok yakışıklı. Нет, твой инструмент красив, как и всегда.
Ama her zamanki gibi, ben bıraktıktan sonra diğerlerinin çözmesi gereken birtakım zor sorunlar da var. Но неразрешимые проблемы всегда были и будут, и я должна оставить их для решения другим.
Yasayı çiğnerken yakalandınız ve her zamanki işiniz gibi bunu terörist tehdidi gibi başka şeyler olarak göstermeye çalışıyorsunuz. Вы пытаетесь подстроить всё, как будто это террористическая угроза, как вы это всегда и делаете.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.