Sentence examples of "Amaç" in Turkish
Translations:
all26
цели9
цель5
дело2
смысл2
блага1
идея1
одной цели1
предназначение1
причине1
причину1
суть1
целей1
Bir geçmiş paylaşıyoruz, ve bir amaç paylaşıyoruz esinlenmek ve esinlendirmek için.
У нас общая история, общие цели,.. которые нас вдохновляют.
Ona daha iyi bir yaşam sunmak istedin, amaç buydu değil mi?
Ты хотел дать ей лучшую жизнь. В этом же дело, да?
Hayır gerçekten Maury hakkında iyi bir şeyler söylememi istediler. Ama işin aslı amaç ne?
Кроме шуток, меня попросили сказать про Мори что-нибудь хорошее, но какой смысл?
İşte bu yüzden sözlerinize ve desteğinize ihtiyacım var. Kendim içim değil, daha büyük bir amaç için.
Именно поэтому мне нужны ваши поручительство и поддержка, не для себя, а для всеобщего блага.
Amaç bir grup olağanüstü kişiyi bir araya getirip daha fazlası olabiliyorlar mı, görmekti.
Идея - собрать группу необыкновенных людей, чтобы вместе они могли стать чем-то большим.
Bu basit cesaret eylemi tüm şehir devletlerini ayağa kaldırıp Yunanistan'ı birleştirmemizi sağlayacak tek amaç için tek düşmana karşı!
Этот доблестный поступок позволит нам сплотить все полисы и объединить Грецию ради одной цели, против одного врага!
Kendini bu işi ulu bir amaç için yapan büyük bir kahraman olarak mı görüyorsun?
Вы думаете, что вы великий герой и делаете все это по веской причине?
Bir girişimci olarak sizi takdir ediyorum. Ama erkekler bir amaç için çalışır, haksız mıyım?
Я признателен, будучи сам предпринимателем, но человек трудится для целей, я прав?
Bu büyük amaç uğruna, yazık olmamalıdır, hatta kendimize bile.
И нельзя жалеть никого, даже себя ради этой великой цели.
Biz, arkadaşız, iş ortağıyız ama "takım" demek görev demek, amaç demek.
Мы друзья, конечно, и коллеги, но "команда" подразумевает миссию; цель.
Bir terör örgütü, bir amaç uğruna ölmeyi göze alan aşırı hevesli radikaller yerine profesyonelleri kullanabilir.
Группа террористов. Вместо использования радикальных фанатиков, желающих умереть за дело, они могут использовать профессионалов.
Hayatta bir amaç bulmama yardım etti: Bu şehri herkes için daha iyi bir haline getirmek.
Он помог мне найти смысл моей жизни, чтобы сделать этот город лучшим местом для всех.
Bir amaç ve bir yol buldum ve tüm bunların tek sebebi için tutkuyla çalıştım.
Я нашла цель и путь, и работала с увлечением по лучшей из причин.
Onlara bana sadece görev verdiler ama sen bana bir amaç verdin.
Они давали мне лишь задание, а вы дали мне цель.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert