Sentence examples of "bakmak" in Turkish

<>
Buralarda dolaşıyordum ve uğrayıp şov için hazırlıklarınızın nasıl gittiğine bakmak istedim. Я был по близости. И решил зайти посмотреть как продвигается шоу.
Buralardan geçiyordum da, kızlar nasıl diye bakmak istedim. Ne kadar düşüncelisiniz. Я был поблизости и решил заглянуть проверить, как дела у девочек.
Bütün gün bu sevimsiz şeye bakmak zorunda kaldım. Мне приходится смотреть на это уродство весь день.
Ortağım, sevgilisi Queens'de mi diye bakmak için aldı. Мой напарник взял его чтобы увидеть подружку в Квинсе.
ve kuş özgürdü, Kuş kafesine bakmak için. И птица была свободной чтобы искать свою клетку.
Aya bakmak için ikinci kez dışarı çıktınız. Вы вышли второй раз посмотреть на луну.
Bir mahsuru yoksa birkaç gün içinde yanına gelip nasılsın diye bakmak istiyorum. Я-я хочу прийти проведать тебя на днях, если ты не против.
Planlama heyetinde gözleri kendi üzerine çeken adama yakından bir bakmak istedim. Я хотела взглянуть поближе на человека, возражавшего комиссии по планированию.
Sadece buraya son bir kez daha bakmak isterim. Просто хотела взглянуть на него в последний раз.
Yaşamı anlamak istiyorsan ölümün yüzüne bakmak çok önem arz eder. Важно видеть смерть в лицо, если хочешь понять жизнь.
Sen bir şey yapmak zorunda değilsin. Ama ben başımın çaresine bakmak zorundayım. Тебе не нужно ничего делать, но я должна заботиться о себе.
Eric, Sen, cidden rahatsızsın, ona bakmak zorundayız. Эрик, ты серьезно возбужден. Мы должны заботиться о ней.
Ama önce, Jack'e bir bakmak istiyorum. Но сначала, хочу заглянуть к Джеку.
Her gün sorumluluk ve suçluluk hissettiğin bir şeye bakmak zorunda olmak. Смотреть на меня каждый день и чувствовать только вину и ответственность.
Ziyaretten önce Bin Rashid'le başka kimler temas kurmuş bakmak için telefon kayıtlarını kontrol ediyorum. Я запросил записи звонков, узнать, кто ещё связывался с Рашидом перед визитом.
O eve de bir bakmak istiyorum ama Chandler istemiyor. Я хочу его посмотреть, а Чендлер не хочет.
Jamie bakmak istedi ama araç hızla uzaklaştı. Джейми попытался проверить, но машина уехала.
28 Haziran Cumartesi günü bütün gün boyunca insanlar, yakılmış ve karartılmış Stonewall Inn'e bakmak için geldiler. Весь день в субботу 28 июня люди приходили смотреть на сожжённый гей-бар. На стенах стали появляться граффити:
İşte tam da bu noktada, Porto'nun göz kamaştıran görüntüsünün ardına bakmak isteyenler için, "düşük puanlı bir tur acentası" En Kötü Turlar devreye giriyor: Зайдите в The Worst Tours, "второсортное туристическое агентство" для тех, кто хочет увидеть, что скрывается за сияющим образом Порто, второго по величине города Португалии:
Doktor Peterson kızına bakmak için Kansas'a gitti. Доктор Питерсон уехал в Канзас-Сити искать дочь.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.