Beispiele für die Verwendung von "çalışmak" im Türkischen

<>
Alfonso amcayla çalışmak çok mu korkunç? Работать с дядей Альфонсо так ужасно?
Amerika'da çalışmak için en ideal yer seçilmiş. Это лучшее место для работы в Америке!
Bu izin gününde çalışmak için uydurduğun bir taktik olmasa iyi olur. Надеюсь, ты это не придумала, чтобы поработать в выходной.
Yeni Amerikan suçu, geçim parası kazanmaya çalışmak mı? Это что, новое американское преступление - пытаться заработать?
Kendi patronun olmak varken, başkaları için çalışmak çok aptalca. Глупо работать на других, когда можешь быть себе хозяином.
Sabah olunca bu zavallı adam çalışmak için tarlaya gitti. Утром эта бедная душа пошла на работу в поле.
1868 yılında Hansen Bergen'e ünlü uzman Daniel Cornelius Danielssen ile cüzzam hakkında çalışmak için döndü. В 1868 году Хансен вернулся в Берген для изучения лепры и приступил к работе совместно с экспертом в этой области.
Biraz topluluk büyüsü yapıp zamanı durdurmaya çalışmak ister misin? Хочешь, применим магию Круга и попробуем остановить время?
Birinin altında saklanmaya çalışmak gerçekten kötü bir fikir olabilir. Попытка спрятаться рядом с ним может быть плохой идеей.
Vimi, Vimi, Vimi, bunların ikisi de çalışmak. Вими, Вими, Вими. И то и другое работа.
Her gün bu kadar yakın çalışmak ve hakkında bir şey bilmemek, beni rahatsız etmeye başladı. Мне как-то неловко. Мы целыми днями работаем рядом, а я совсем мало о тебе знаю.
Biliyorsunuz, bu araba üzerinde çalışmak hoşuma gidiyor, Bay Eddy. Знаете, мистер Эдди, я люблю работать с этой машиной.
Suçlu olmak için sıkı çalışmak gerekir. Fransızsın sen. Все преступники много работают, а ты француз.
Sevgilim David, yılın en romantik gününde beni ekti. Çalışmak için hem de! Мой парень Дэвид бросает меня в самый романтический вечер года - чтобы учиться!
Yani şimdi herkes, düğüne gelmekle çalışmak arasında bir seçim yapmak durumundalar. И теперь людям приходится выбирать - ехать на нашу свадьбу или работать.
Otel çalışmak için kötü bir yer değil. Отель не самое худшее место для работы.
Ama vücut dilim üzerinde daha çok çalışmak istiyorum. Я хотела бы еще поработать над языком тела.
Tek bir jüri üyesiyle kazanmaya çalışmak biraz riskli. Большой риск - пытаться выиграть с одним присяжным.
Her zaman Bay Burns için çalışmak istemiştim. Я всегда хотел работать на мистера Бернса.
Aceva geri çekilmek zorunda kaldı ve Belgrad'taa çalışmak üzere bu kente taşındı. Aceва была вынуждена отступить и перешла на партийную работу в Белград.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.