Beispiele für die Verwendung von "İngilizce bilmiyor" im Türkischen

<>
Miles hiçbir şey bilmiyor. Майлс ничего не понимает.
Bunun işe yarayıp yaramayacağını bile bilmiyor musun? Ты даже не знаешь сработает ли это?
Hiçbiri Angus Clarke hakkında bir şey bilmiyor. Никто из них не знает Ангуса Кларка.
O yaklaşan şeyin ne olduğunu bilmiyor bile. Он даже не знает, что грядет.
Angela mı? Biliyor musun, Angela hiçbir şey bilmiyor. Ну знаешь ли, Энджела не знает всего на свете.
Bu insanların hiçbiri, Lorelei Martins'i nasıl konuşturacaklarını bilmiyor. Эти люди не знают, как разговорить Лорелей Мартинс.
Suşi müdürü onun hakkında bir şey bilmiyor mu? Менеджер в суши ничего про него не знает?
Onu nereye gömdüğünü bilmiyor musun? Не знаешь, где закопала?
Senin masum hayat dolu gözlerin sorumluluk nedir bilmiyor. Твои живые, невинные глаза не понимают ответственности.
Jarvis hiçbir şey bilmiyor. Джарвис ничего не знает.
Artık hiç kimse gerçek yüzünün neye benzediğini bilmiyor. Никто не понимает, каково его истинное лицо.
Gerçekte ne olduğunu hiç kimse bilmiyor, ancak herkesin bir teorisi var. Никто не знает, что случилось, но у всех есть теории.
Ne yani, iyi Rus kızı patates soymasını bilmiyor mu? Какая нормальная русская девушка не знает, как чистить картошку?
İnsanı afallatacak kadar hiçbir şey bilmiyor. Он офигеть сколько всего не знает.
Ben bilmiyor. - Onu zorla çıkarttı. Не знаю, я заставила его уйти.
Ben de bunu diyorum. Bu danışman kiminle uğraştığını bilmiyor. Эта повитуха не представляет, с кем имеет дело.
O çocuklarla durumun ne kadar zor olduğunu bilmiyor musun? Ты знаешь, как трудно разговаривать с этими парнями?
En iyi arkadaşını en son ne zaman gördüğünü bilmiyor musun? Не знаешь, когда в последний раз видел лучшего друга?
Ronni bir sonraki köşede bekliyor ama niye olduğunu bilmiyor. Ронни ждет за углом, и не знает причины.
Kimse bir şey bilmiyor, bir anlamı yok durmadan söylentiler yayılıyor. Никто ни черта не знает, а поэтому бессмысленно распространять слухи.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.