Beispiele für die Verwendung von "Gördüğünüz üzere" im Türkischen

<>
Gördüğünüz üzere, medeniyeti bir arada tutan şey dedikodu. Понимаете, сплетни это то, что поддерживает цивилизацию.
Gördüğünüz üzere, bu Almanlarla uğraşmak çok zor. Эти немцы, как видите, очень непросты!
Kamuoyunun da gözlemlediği üzere dünya Internet özgürlükleri konusunda çok önemli bir yol ayrımında. Как многие уже заметили, сейчас в мире настал решающий момент в ситуации со свободой в Интернете.
Belki cinayet hakkında okuduğunuz bir yazı ya da televizyonda gördüğünüz bir şey. Возможно, вы читали статью об убийстве или что-то увидели по телевизору.
Gazzeliler sadece üç gündür savaş içindelerdi ve'i çocuk olmak üzere kayıp vermişlerdi, ölümler gün içerisinde 00 Filistinli kadar olacaktı. Всего дня войны в Газе унесли жизни более человек, из которых были дети, а за день продолжительного кровопролития с палестинской стороны погибло порядка человек.
Gördüğünüz gibi, içeri girmenin kolay bir yolu yok. Как вы видели, определённого способа пробраться внутрь нет.
El Hefe Deborah'yı kızartmak üzere. Наш дуче собирается поджарить Дебору.
Ve bana gördüğünüz ve yaptığınız her şeyi anlatacaksınız. Пишите обо всём, что делаете и видите.
Yeşil Yaban Arısı seni öldürmek üzere. Ты вот-вот будешь убит Зелёным Шершнем.
Diğer birkaçının içinden o hayatta kaldı, en önemlisi, burada gördüğünüz onun ailesi. Она оставила нескольких родных, а особенно её родителей, которых вы сейчас видите.
Çok kötü bir karar vermek üzere olan çok akıllı birisin. Вы умный человек, который сейчас примет очень плохое решение.
Gördüğünüz gibi, işlerin düzgün ilerleyebilmesi için pek çok miktarda yerel iş menfaatlerim var. Понимаете, я участвую в разных видах предпринимательской деятельности которым не нужно лишнее беспокойство.
Oksijeni bitmek üzere. -A. У нее вот-вот закончится воздух.
Burada gördüğünüz gibi Tandy hala hayatta. Видите, тут Тэнди ещё жив.
Bunu gören biri şehirden kaçmak üzere olduğunu sanabilir. Можно решить, что вы собирались покинуть город.
Gördüğünüz gibi ameliyattan kalan bir komplikasyon mevcut değil. Как видишь нет никаких остаточных эффектов от операции.
Beni bu halimle görmek üzere olmandan nefret ediyorum. Ama artık seninle kavga edecek gücüm kalmadı, Ray. Невыносимо, что вы видите меня таким, но у меня больше нет сил бороться, Рэй.
Onu ilk gördüğünüz zamanı hatırlıyor musunuz? Вы помните как впервые увидели её?
Bu kaçık, Sovyet topraklarına saldırmak üzere. Этот безумец собирается вторгнуться на советскую территорию.
Gördüğünüz şey benim oğlum. Вы видите моего сына.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.