Beispiele für die Verwendung von "biraz kalabilir" im Türkischen

<>
Kaptan Pike, biraz kalabilir miyim? Капитан Пайк, можно мне задержаться?
Burada biraz kalabilir miyim? Можно у тебя пожить?
Acaba, aa, biraz daha kalabilir misin? А ты не мог бы побыть ещё немного?
Yarbay Sheppard'a biraz daha kalabilir miyim diye sordum. Я попросила полковника Шеппарда остаться здесь немного дольше.
Biraz yara izi kalabilir, fakat renk değişimi her halükarda olacağından hoş bir çözüm olacak. Будет несколько рубцов, но поскольку здесь игра цветов это изящное решение в любом случае.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Fakat bir insan nasıl yıldan fazla süren, gördüğüm, bir cerrahın bile görmeye alışamadığı şeyler karşısında sessiz kalabilir? Но как же молчать, когда вот уже лет я вижу такие вещи, к которым не может привыкнуть даже хирург?
Biraz mısır ve keçiler bize iyi para getirebilir. Можно продать кукурузу и козу - этого хватит.
Bilince sahip bir insanoğlu, aylık bir bebeğin vajinasının acımasızca delinerek mahvedildiğini gördüğünde nasıl sessiz kalabilir? Как может человек заставить молчать свою совесть, когда увидит органы - летней девочки после жестокого изнасилования?
Her ikisinden de biraz var açıkçası. Немного того и другого, вообще-то.
Sanırım olduğu yerde kalabilir. Надо бы его оставить.
Peki yalancı, ama bunu söylerken biraz geri gittin. Fiziksel kaçınma işaretidir bu. Ладно, лгунья, но вы просто немного приврали, когда сказали это.
Ah, baba, Johnny bugün bizde kalabilir mi? Папа, можно Джонни останется у нас сегодня ночевать?
Sadece biraz susuz kaldı ve aklını kaçırdı. Он немного обезвожен и не в себе.
Jack çok uzun süre hapiste kalabilir bunu biliyor musun? Джека может долго не быть, ты знаешь это?
Açıl biraz, çekeyim şunu. Подвиньтесь, дайте я сниму.
Crystal kahvaltıya kalabilir mi? Кристал остаться на завтрак?
Sana da biraz çilginca gelmiyor mu? Это не кажется вам немного безумным?
Renkleri her zaman konuşabiliriz ama renkleri sevdiyseniz bu renkler kalabilir. Если вам нравятся цвета, мы их такими и оставим.
Pekâlâ, olay biraz garipleşti. Так, становится слегка странно.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.