Beispiele für die Verwendung von "eseri gibi" im Türkischen

<>
Sanat eseri gibi mübarek. Она просто произведение искусства.
Bir sanat eseri gibi tüm kurallardan kendini kurtarmıştı. свободный от её законов, как произведение искусства.
İlk görüşte kurbanları şans eseri seçilmiş gibi ancak artık içlerinden biri veya bir kaçının asıl hedef olduğu kesin. Его жертвы поначалу казались выбранными на месте, но теперь оказывается, что одна или более намечались конкретно.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Bütün bunlar bir delinin eseri. Это всё работа чокнутого маньяка.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Şans eseri bu sabah kilisede çok iyi bir beyefendiyle karşılaştım. Этим утром я случайно встретился в церкви с превосходным господином.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Saçın, bir sanat eseri. Ваша причёска - произведение искусства.
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Bu silahlar kaza eseri ateşlenmişler. Эти орудия были запущены случайно.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Ama tamamen tesadüf eseri. Но это абсолютно случайно.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Buraya şans eseri gelmedik. Мы здесь не случайно.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Ya biz tesadüf eseri karşılaşsaydık? Если бы мы встретились случайно?
Hırdavatçı şunun gibi bir şey söyledi: Мужик с хозяйственного сказал что-то вроде:
Bir ADD ilacının geliştirilmesi sırasında şans eseri keşfedilmiş. Его открыли случайно при разработке лекарства от СДВ.
Harika! Spor araba gibi geliyor. Здорово, это же спортивная машина.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.