Beispiele für die Verwendung von "hak" im Türkischen

<>
Adil bir yargılamayı hak ediyor tamam ama insanları öldürdü. Он заслуживает справедливый суд, но он убивал людей.
Ve ben de daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. А я считаю, ты заслуживаешь парня получше.
Ben de bir kurabiye hak ettiğini düşündüm. Я решила, что ты заслужил печеньку.
Romantizmi hak ediyorum ve başka türlü nasıl elde edeceğimi bilemedim. Я заслуживаю романтики, и не знала что еще сделать.
Sizinki kadar güzel bi ilişki daha iyisini hak ediyor. Такие прекрасные отношения как ваши заслуживают чего-то немного получше.
Bu hastanede yıl geçirdikten sonra son sözü söylemeyi hak ettim sanırım. Думаю, после лет работы я заслужила право на последнее слово.
Çok bir şey istememiştim ama hak ettiğimden daha fazlasını elde ettim. Я не просил многого, но получил больше, чем заслуживал.
Neden kızı değil de onlar yaşamayı hak ediyorlardı ki? Почему они заслуживали жизни, а его дочь нет?
Harry her zaman bir sürü ölmeyi hak eden insan olduğunu söylerdi. Гарри всегда говорил: Есть много людей, которые заслужили смерть.
Tüm söylemek istediğim.... Absaroka Bölgesinin iyiden daha fazlasını hak ettiği. Я сказал лишь то что округ Абсарока достоин большего чем хорошо.
Ben sadece daha iyisini hak ettiğini düşünüyorum. Я думаю, что ты достойна лучшего.
Hayatını riske sokan sağlık sorunların hakkında şikayette bulundun sana bu konuda hak ettiğin desteği sağlamak istiyorum. Вы подали жалобу насчёт серьезных проблем со здоровьем, и я хочу обеспечить вам заслуженную компенсацию.
Yeni bir şey görmeyi, yeni hayatı hak ediyoruz. Мы заслуживаем увидеть что-то новое, начать новую жизнь.
Artık attığın her adımın değerini bileceksin, çünkü bunu hak ettin. Теперь ты будешь ценить каждый шаг, потому что заслужила его.
O bunu hak edecek hiç bir şey yapmadı! Он ничего не сделал, чтобы заслужить это!
Sırf o eski sandalyesinde hak iddia etmek için. Просто чтобы занять место на этом старом кресле.
Uçkursuz babam ve onun sürtüğü ise başına geleni hak etti. А мой лицемерный папаша и его шлюха получили по заслугам.
Beni bu şerefsizin hak ettiği adaleti görmesinden daha mutlu edecek bir şey yok. Я и сам буду счастлив увидеть, как эта сволочь получит по заслугам.
Özel bir hediyeyi hak ettin, örneğin bir Snickers ve bir CD çalar. За это ты получишь в подарок батончик "Сникерса" и ещё СD-плеер.
Rus ajanının avukatı James B. Donovan'a göre dava sivil hak sorunlarını ortaya koymuştur. Это дело затрагивает вопросы гражданских прав, заявил адвокат русского Джеймс Б. Донован.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.