Beispiele für die Verwendung von "söz verildiği gibi" im Türkischen

<>
Tıpkı söz verildiği gibi. Он нам был обещан.
Söz verildiği gibi piskoposun arabası. Как обещано, повозка епископа.
M203 bomba fırlatıcısı, söz verildiği gibi. М203 с гранатометом, как было обещано.
Söz verildiği gibi, ganimetin hepsi burada. Все сокровища здесь, как было обещано.
Oturum himayesi aracılığıyla klanımıza, diğer hepinize verildiği gibi eşit şekilde yer verilmiştir. Решением Конклава наш клан получил сотню мест, как и все остальные кланы.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Beni güvenli bir yere götür sana bildiğim her şeyi anlatırım, söz veririm. Спрячьте меня где-нибудь, и обещаю, я расскажу вам всё что знаю.
Yüksek doz verildiği durumlar oldu. Иногда пациентам давали высокие дозы.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Bayan Carmen, bu konuda söz sahibi olmam gerektiğini düşünmüyor musunuz? Донья Кармен, думаете, я ничего в этом не понимаю?
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Çılgın bir avcı değilimdir, söz veriyorum, bu sadece... Я не сумасшедший навязчивый ухажер, честное слово, просто...
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Söz veriyorum. Buradan çıkabilmen için, elimden gelen her şeyi yapacağım. Я обещаю, мы сделаем все возможное, чтобы выбраться отсюда.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Bir de çocuğa söz verdim. Я дал обещание тому мальчику.
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Yarın dinleneceğime söz verdim de. Просто я обещала отдыхать завтра.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Ezra bu konunun kapanacağına söz vermişti. Эзра обещал, что это исчезнет.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.