Beispiele für die Verwendung von "tahmin ettiğimiz gibi" im Türkischen

<>
Baksana avukatlar, tahmin ettiğimiz kadar zeki değillermiş. Адвокаты не такие умные, как мы думали.
Zamanım önemliymiş gibi olurdu. Как будто мое время действительно чего - то стоит.
Dur tahmin edeyim, Marge mı? Позволь мне угадать? С Мардж?
Size teklif ettiğimiz anahtar teslim, son teknoloji ürünü, çok amaçlı bir işletme. То что мы предлагаем вам. это готовая под ключ, реальная, многофункциональная работа.
Sosyal medya kullanıcıları, her zaman olduğu gibi Pavlensky'nin sanat eylemleri üzerine verilen uç tepkileri tekrarlayarak övgü dolu yahut tersleyici yorumlarda bulundular. Это всё что угодно - от современного искусства, до античного карнавала (типа, Герострат), но только не политика.
Kaosun sonucu asla tahmin edilemez. Последствия хаоса никогда нельзя предугадать.
Ziyaret ettiğimiz toplumların bölgesinde iken, onların kurallarına uymamız zorunludur. Мы обязаны соблюдать законы того общества, которое мы посещаем.
Filistin halkından büyük bir sıcaklık ve destek görüldü ve yol boyunca Iman, Shareef ve DiaaMahmoud gibi projeye paha biçilemez derecede katkıda bulunan arkadaşlar edindim. Люди Палестины оказали много тепла и поддержки этому арт - проекту; на этом пути я приобрела таких друзей как Иман, Шариф и ДиаМахмуд, невероятно много сделавшие для развития моей идеи.
Krizden kaçınmanın tek yolu, bunun olacağını tahmin etmektir dedi. Сказала, что единственный способ избежать кризис - предвидеть его.
En derin ve karanlık sırlarımızı deşifre ettiğimiz bu hoş kız kim? Кто эта милашка, которой мы открываем наши тайны и секреты?
Arkadaşı ona katıldığında, giydiği geleneksel elbiseyle arkadaşının renk kattığı günümüze ait elbise arasında bir rekabet varmış gibi görünüyor. Когда к ней присоединяется подруга, это становится похожим на соревнование между её традиционным платьем и современным платьем её напарницы.
Bunun olacağını tahmin edecek kadar zeki birisin. Ты достаточно умна, чтобы ожидать этого.
Erken teşhis ettiğimiz için çok şanslıyız. Повезло, что мы вовремя успели.
Grup metro istasyonuna "Hiçbir zaman Yunan olamayacaksınız" gibi faşist sloganlar söyleyerek girdiler. Молодые люди вошли на станцию, выкрикивая фашистские слоганы вроде "Вы никогда не станете греками!".
Zor olan ne yapacağınızı tahmin etmekti. Сложно угадать, что будет дальше.
Eskiden birlikte hayal ettiğimiz o ormanı hatırlıyor musun? Baykuş Oscar, porsuk Baddy ve tüm diğerleri. Ты помнишь этот лес, который мы придумывали вместе с совой Оскаром, барсуком Бетти и остальными?
ben bu dünyaya Henry gibi adamları korumak için yollanmışım senin gibi adamlardan. Моё предназначение - защищать людей вроде Генри от таких, как вы.
Bir şey başladığında, genellikle sonunun nasıl olacağını tahmin edemezsiniz. Когда что-то начинается Ты не представляешь, чем это окончится...
Bu saatte rahatsız ettiğimiz için kusura bakma. Извините, что беспокоим вас так поздно.
Yeniden doğmuş gibi hissediyorum, Lauren. Я словно заново родилась, Лорен.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.