Sentence examples of "itiraf" in Turkish

<>
Benim de kendi içimde ailevi sıkıntılarımın olduğunu itiraf etmeliyim. Должен признаться, у меня тоже проблемы в семье.
Sanırım bu iki bey cezanın hafifletilmesi karşılığında sanığın suçsuzluğunu itiraf etmeye hazırlar, öyle mi? Эти джентльмены, как я понимаю, требуют снисхождения в обмен на признание невиновности обвиняемого?
Daniel Holden Hanna'yı öldürdüğünü itiraf etti. Дэниэл Холден признался в убийстве Ханны.
Muhtemelen o gece Tyler'ın evine gitme sebebiniz itiraf etmesiyle alakalıydı değil mi? И возможно вы решили поехать к Тайлеру той ночью поговорить насчет признания.
Valerie Oliphant Caterina'yı öldürdüğünü itiraf etti. Валери Олифант призналась в убийстве Катерины.
Itiraf lazım çünkü Mmm, ben bir aşçı bir cehennem biriyim. Потому что ты должен признать, что я - адский повар.
Kadın ordudaki Albay'a rüşvet verdiğini itiraf etti ve o ordu da bu adamları öldürdü. Она признает дачу взятки армейскому полковнику, и эта самая армия убила тех людей.
Bir şeyi itiraf et kanun adamı olmak yerine eşkıya olman o kadar kolaydı ki. Признай, ты так же легко мог стать не служителем закона, а преступником.
Fakat ölürken, hain her şeyi itiraf ediyor ve kızla oğIan ayrıIıyor. Но умирая, крыса сознается, и парень с девушкой заканчивают вместе.
Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor. Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно.
Ama diğer taraftan, planı buyduysa, en başta bu suçu neden itiraf etti ki? Но тогда, если это был его план, почему он сначала признался в убийстве?
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz? Вы думаете, что я тут сейчас сломаюсь и признаюсь во всем одной из своих учениц?
Bir şey söylemeliyim, bunu daha önce kimseye itiraf etmedim ama ben uçak yemeğini seviyorum. Знаешь, должна сказать, никогда никому не признавалась но мне нравится еда в самолетах.
Yani bana çarpan arabanın senin olduğunu itiraf ediyorsun öyle mi? Так вы признаете, что это ваша машина меня сбила?
Suçunu itiraf eden Henry Banks adında bir işçiymiş. Разнорабочий по имени Генри Бэнкс признал свою вину.
Sarita, Manoher çocuk kaçırma suçunu itiraf etti ve aynı zamanda Ronnie'nin yerini söyledi. Да, Сарита. Он признался в двух похищениях. А также сказал, где Ронни.
Rebecca'ın itiraf kasedi ve gözaltı kayıtlarının bir kopyasına ihtiyacımız var. Öbür türlü onu kefaletle dışarı çıkarmamızın yolu yok. Нам нужна копия записи с признанием и журнала с задержанием, иначе мы не вытащим её под залог.
Ben, John Porter, İngiliz ajanı olma suçumu itiraf ediyorum. Я, Джон Портер, признаюсь, что являюсь британским шпионом...
Silas Cole karakola elinde silahla geldi ve itiraf etti. Сайлас Коул пришел в участок с дробовиком и сознался.
Connor ve Michaela itiraf edecekler. Коннор и Микаэла собираются сознаться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.