Sentence examples of "önemli şeyler" in Turkish

<>
Kendi hayatını tehlikeye atarak bu teşkilat ve bu ulus için çok önemli şeyler yaptığını. Ты сделала нечто важное для Агентства и для страны, подвергая себя огромному риску.
Peki mahkemeye çıkmadan önce yaşadığın en önemli şeyler nelerdi? Так что же было наиболее важное, предшествующее этому?
İlgilenmen gereken daha önemli şeyler var. У тебя есть дела и поважнее.
İlgilenmemiz gereken daha önemli şeyler var. У нас есть более важные проблемы.
İnanıyorum ki senin için çok önemli şeyler olacak. Я верю что это случится с тобой. Правда.
Fakat babanız bu şehir için önemli şeyler yaptı. Но ваш отец делал замечательные вещи для города.
İşin aslı Earl, Boyd'un kafasında sana kızgın olmaktan çok daha önemli şeyler var. Честно, Эрл, у Бойда есть дела поважнее, чем сердиться на тебя.
Aklımda ayrılıp gitmenden çok daha önemli şeyler var Conrad. У меня есть дела поважнее твоего выдворения, Конрад.
Bu adam zombi virüsüne karşı geliştirilen bir aşıyla ilgili önemli şeyler biliyor. А у этого человека есть важная информация о вакцине от зомби вируса.
Çünkü önemli şeyler korunmalıdır. Важным вещам нужен футляр.
Yitik bir aşktan daha önemli şeyler vardır. Есть более важные вещи, чем любовь.
Fakat evet. Evlilik tüm güzel ve önemli şeyler gibi kolay bir şey değildir. Счастье в браке, как и все хорошее и важное, нелегко дается.
Seksin önüne çıkmasını izin vermeyeceğin bazı önemli şeyler var. Ты не можешь позволить сексу вмешаться во что-то важное.
Bebek sahibi olacaklar için bunlar önemli şeyler. Это важно, если собираешься завести ребёнка.
Doktorların vaktini daha önemli şeyler için harca. Врач тратит время на более важные вещи.
Düşünmen gereken çok daha önemli şeyler var bayan. Вам бы надо думать о более важных вещах.
Hayatta paradan daha önemli şeyler var. Деньги - не главное в жизни.
Evet. Bu işleri bırakıp önemli şeyler yapmak istiyoruz. - Önemli mi? Да, мы хотим с этим покончить и начать делать что-нибудь полезное.
Futboldan daha önemli şeyler vardı. O haklıydı. он намного важнее "Он был прав.
Sana anlatmam gereken önemli şeyler var. Я хочу сказать тебе что-то важное.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.