Sentence examples of "özgür bırakmak" in Turkish

<>
Her ne yaptıysan buraya seni cezalandırmak için değil özgür bırakmak için geldik. Что бы ты не совершил, мы тебя не накажем. Только освободим.
Sadece onu özgür bırakmak istiyorum. Я хочу сделать ее свободной.
Sanırım kendimi özgür bırakmak istedim. Наверное, я хотел освободиться.
Tek istediğimiz çocuğu özgür bırakmak. Мы только хотим освободить мальчика.
Internet'i özgür ve açık kılmak için bize katılın! Присоединяйтесь к нам в сохранении Интернета свободным и доступным всем.
Rollo'yu geride, Paris'te bırakmak kimin aptalca fikriydi? Кому пришло в голову оставить Ролло в Париже?
Internet'i özgür ve açık tutmak için toplumlara, üreticilere ve devletlere bu prensipleri tanımaları için çağrı yapıyoruz. Для поддержания интернет- пространства свободным и открытым, мы обращаемся к местным сообществам, производствам и странам с просьбой о признании этих принципов.
Bazı şeyleri arkanda bırakmak için her şeyi yaparsın. Ты проводишь целую жизнь, пытаясь отпустить прошлое.
Özgür ve açık Internet'i savunuyoruz. Мы выступаем за свободный и открытый Интернет.
Bütün bu yaşananlardan sonra kimseyi zor durumda bırakmak istememiştim. Такая суматоха, не хотела никого бросать в беде.
Meksika'da geçen pazar günü yapılan seçimler boyunca, ARTICLE adındaki özgür ifade topluluğu RompeElMiedo (KorkuyuKır) etiketi ile insan hakları aktivistleri ve habercilerin güvenliğini gözlediler. Организация ARTICULO, защищающая свободу слова,, активизировала кампанию RompeElMiedo, для того чтобы следить за освещением журналистами и членами правозащитных организаций событий дня выборов в Мексике в воскресенье июня.
Benim, Eva. Mesaj bırakmak istemiştim. Я просто хотела оставить тебе сообщение.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır. Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
Kağıt üzerinde iz bırakmak istemiyor gibiydi. Как будто не хочет оставлять следы.
Yunanlılar demokrasiyi icat ettiler, ama oradaki adamlar özgür değil. Греки изобрели демократию, но люди в Греции не свободны.
Onu arkada bırakmak zorundayız. Мы должны оставить его.
Böylece dünyayı kurtarmak için özgür kalabileceğiz. Это освобождает нас для спасения мира.
Columbia Üniversitesi'ni beş yıl önce bırakmak zorunda kalmış ve görünüşe göre. yüzyılın kötü şöhretli sanatçılarından biri olmuş. Студент факультета искусств, бросил Колумбийский пять лет назад, стал одним из самых знаменитых художников века.
Ben özgür bir Westerley'e inanıyorum. Я верю в свободный Вестерли.
O pek tehlikeli bir caniymiş ve MIA bu yüzden onu serbest bırakmak istemiyor. Ну, он особо опасный преступник, и МВД не хочет его отпускать.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.