Sentence examples of "En" in Turkish with translation "самое"

<>
Burada sahip olunabilecek en büyük avantaj bu. В этом месте это самое большое преимущество.
Bu muhtelemen şimdiye kadar en çok keyif aldığım olay. Думаю, что это самое веселое событие моей жизни.
En ilginç şeylerin nerede olduğunu biliyor musun baba? Знаешь, где всё самое интересное, пап?
Bu, senin şimdiye kadarki en muhteşem icadın. Пока что, это твоё самое удивительное изобретение.
Kalbi için, bu dünyadaki en kötü şey onun heyecanlanması. Возбуждение это самое худшее что может быть для его сердца.
Bu, birisinin bana söylediği en güzel şey. Это самое приятное, что мне кто-либо говорил.
Bu bizim en büyük bilimsel keşfimiz. Ёто наше самое большое научное открытие.
Bu, tarihteki en önemli buluş. Это самое важное открытие в истории.
Gördüğüm en güzel karşılama değildi, ama normalde olandan iyidir. Не самое тёплое приветствие, но лучше, чем обычно.
Hakkımda her şeyi biliyorsun en kötü halimde bile gördün. Ты все обо мне знаешь, видела самое худшее.
Bu son bir aydan bu yana olan en ilginç olay. Это самое интересное, что я видел за последний месяц.
Ivan'a göre sağır olmak, olabilecek en saçma özürlerden biri. "ван считает, что глухота - самое нелепое уродство.
Şehrin en güvenli yeri şu an burası. Сейчас это самое безопасное место в городе.
Onları anlamak için en önemli şey, paradoksu anlayabilmek. Самое важное в понимании женщин - это понять парадокс.
Olabilecek en kötü şey oldu ve ben ölmedim. Случилось самое плохое, и я не умер.
Şu an en önemli şey oğlumuzu bulmak. Самое важное сейчас - найти нашего сына.
Messier 37, Arabacı takımyıldızındaki üç açık yıldız kümesi içinde en parlak olanıdır. Шарль Мессье независимо обнаружил его в 1764 году. M 37 - самое яркое из трёх знаменитых рассеянных скоплений Возничего.
Afrika'da yaşayan memeliler arasındaki en büyük kara göçünü başlatıyor uzak yağmurların kokusuna doğru yürüyorlar. Они отправляются в самое дальнее для млекопитающих Африки путешествие, двигаясь навстречу далёким дождям.
Pekala, benim yaptığım en tuhaf yer galiba New York Şehir Kütüphanesinin. katındaki bayanlar tuvaleti. Так, моё самое странное место было женский туалет на втором этаже Нью-йоркской публичной библиотеки.
Ama en nihayetinde en kolay açıklama genelde doğru olan olur. Но к концу дня, простейшее объяснение обычно самое верное.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.