Sentence examples of "etmeyi planladığı" in Turkish

<>
Adamın paketi teslim etmeyi planladığı kişinin Hamid Soroush adında İranlı bir casus olduğunu biliyorum. Я знаю человека, которому он планирует доставить посылку. Это иранский шпион Хамид Соруш.
Baram Barajı, yerel yönetimin Sarawak'ta inşa etmeyi planladığı dev barajdan biri. Плотина на Бараме - всего лишь одна из крупнейших плотин, которые местные власти планируют построить в этом штате.
Wes'in onları birbirinden beslenmeye zorlayarak vampirleri yok etmeyi planladığı küçük bir kumpası var. У Вэса был странный план истребить вампиров, заставляя их питаться друг другом.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Ama işler planladığı gibi gitmedi. Но кое-что пошло не так.
Yardım etmeyi teklif ettim. Я же хотела помочь.
Matthews kardeşlerin büyük bir şey planladığı söylentisi var. Поговаривают, что братья Мэтьюс планировали нечто большое...
Daha genç ama önderlik etmeyi biliyor. Он молод, но умеет руководить.
Her şey planladığı gibi. Все идет по плану.
Birileri parti verip beni davet etmeyi mi unuttu? Кто-то решил устроить вечеринку и забыл пригласить меня?
Müdürün planladığı, kitle imha olay ya da olaylarını söyleyeceksin. Ты расскажешь нам, что за ужасное событие планирует Директор.
Zamanında ateş etmeyi bilmiyor. Он не умеет выжидать.
Beni takip etmeyi bırak. Кончай ходить за мной.
Beni rahatsız etmeyi bırakıp müvekkilini hapisten nasıl çıkaracağına odaklansan iyi olur. Так что прекратите меня преследовать и сосредоточьтесь на освобождении вашего клиента.
Gidip kendine birkaç arkadaş bul, beni takip etmeyi kes. Вы будете делать несколько друзей, и прекратить преследовать меня!
Ve koloniler, özgürlüklerini ilan etmeyi istemede tamamen haklıydılar, biliyor musunuz? А колонисты были, ну, совершенно правы, что хотели независимости.
Bana bebekten ne zaman söz etmeyi düşünüyordun? Когда ты хотела сказать мне о малыше?
Bir dakika ateş etmeyi bırakıp, iki çift laf etmeme izin verecek misiniz? Эй! Может вы прекратите палить на минутку, мне нужно кое-что сказать?
"Dans etmeyi biliyor mu?" "Она вообще умеет танцевать?"
Ben yoluma devam etmeyi planlıyordum. Я планировала продолжить своё путешествие.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.