Sentence examples of "korkusu yüzünden" in Turkish

<>
Hayır, bazen sadece yaşlanma korkusu yüzünden çocuk yapılıyor. Нет, иногда это может быть просто страхом стареть.
İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir? Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса?
Nefret, hayatın korkusu. Ненависть, страх жизни.
Diğer tüm harika özelliklere rağmen, ya da belki onlar yüzünden, Afganlar hep gecikirler. Несмотря на многие прекрасные качества, а, может, и благодаря им, афганцы никогда никуда не приходят вовремя.
Sende ayrılık korkusu var. У тебя страх разлуки.
Ama bunları bile ortamın kötülüğü yüzünden gidip ailemizle izleyemiyoruz. Думаю, что виновата обстановка в кинотеатрах.
Hayır, yağmur kesilince, ıslak yapraklara basıp kayma korkusu olmadan yürüyebiliyorum anlamına geliyor. Нет, просто дождь прекратился а значит можно не бояться подскользнуться на мокрых листьях.
Yedi yıl önce, Umbrella şirketinin yarattığı virüs yüzünden hayatlarımız sonsuza dek değişti. Семь лет назад наша жизнь круто изменилась благодаря вирусу от корпорации "Амбрелла"
Bende evlilik korkusu var. У меня боязнь брака.
Onun yüzünden herkesin hayatı değişti. Из-за этого жизнь каждого изменилась.
Dinle, bu Kristina korkusu mu? Ты из-за Кристины что ли боишься?
Şu tünel yüzünden bana neredeyse kalp krizi geçirtiyordunuz. Из-за вашего туннеля меня чуть инфаркт не хватил.
Aşk tarafından yakılma korkusu. Страх сгореть от любви.
Korkan insanların hastalık yüzünden doktorlarını suçlayıp yaralayıp, hatta öldürdüğünü daha önce de görmüştüm. Испуганные люди винят докторов в своей болезни, и бьют, даже убивают их.
Şu sahne korkusu şeyi. Я очень боюсь сцены.
Anlamadığını bir şey yüzünden hemen korkuya kapılıyorsunuz. полностью перепугались из-за того чего не знаете.
Hiçbir ölüm korkusu olmadan. Без малейшего страха смерти.
Ben tam olarak buyum. Senin sevgili akıl hocan Ansel yüzünden. Я им и являюсь, благодаря твоему драгоценному наставнику Анселю.
Sahne korkusu değil bu. Başka bir şey. Это не боязнь, а что-то большее.
Bu işi, iş saatleri ve hayat sigortası yüzünden mi aldığımı sanıyorsunuz? А вы думали я устроился сюда ради свободного времени и медицинской страховки?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.