Sentence examples of "olmaz" in Turkish

<>
NasıI olur da otuzlarında üç tane adamın'er bin doları olmaz. Как это у мужчин за тридцать нет долларов на троих?
Evet. Ne olur ne olmaz diye heykelim için iyi bir mekan seçmeliyim. Ага, надо выбрать место для моего памятника, на всякий случай.
Biz bir aile haline gelirsek.. Bu demir arabanın Chen Jia Gou'ya gelmesi zor olmaz. если мы поженимся, прокладка железной дороги в деревню уже не будет столь тяжелым делом.
Peder, ön koltuğa otursanız daha iyi olmaz mı? Отец, может, лучше сядете на первое сидение?
Olmaz, dinle beni. Yapacağın en iyi şey, evde oturman. Самое лучшее, что ты можешь сделать - это оставаться дома.
Hiçbir zaman iki insan durup da birbirine baktığında, aynı anda ikisinin de gözlerinde eşit bir sevgi olmaz. Не бывает, чтобы оба любили друг друга одинаково. Обязательно один всегда дарит, а другой принимает любовь.
Bakla, doğal halinde, genelde turkuaz olmaz, değil mi? Бобы, в их естественном состоянии, обычно не бывают бирюзовыми.
Ama kulaklık takmak sorun olmaz eğer sen dinlemek istemiyorsan. Но если вы против, я могу надевать наушники.
Bence alışmak için birkaç dakikanı ayırsan bir şey olmaz. Думаю, мы можем потратить минутку, чтобы привыкнуть.
Ne tür bir düğünde şampanya şelalesi olmaz ki? - Benimkinde. Ну, а на какой же свадьбе не бывает фонтана шампанского?
Söz veriyorum sana bir gün, bir noktada her şeyi anlatacağım ama şimdi olmaz. Я обещаю, что расскажу тебе в подходящий момент, но сейчас не могу.
Jack, o bok domuz yemliklerine bile olmaz. Джек, этим дерьмом даже свиней поить нельзя.
Oh, hayır, hayır, pasta olmaz, kesinlikle hayır! О, нет, нет, никакого торта, конечно же!
Tamam, sadece mutfağın içinden olmalı. Banyo ve garajdan olmaz. Только что-то с кухни, ничего из ванной или гаража.
Ona walkie-talkie'nin diğerini ne olur ne olmaz eğer gece yarısında bir sorusu olursa diye veririm. Я подарю ему рацию на случай, если вдруг у него появится вопрос посреди ночи.
Yani nasıl bir ejderha doğru cevap olur da herkesin bildiği denizkestanesi olmaz? Как на экране мог оказаться дракон, а морской ёж - нет?
Ben de ne olur ne olmaz diye aradım. Так что я решил на всякий случай позвонить.
Eğer söylersem, bu artık büyük bir sır olmaz, değil mi? Если я тебе расскажу, это больше не будет секретом, правда?
İçeri git ve ona de ki bir polis memuru üniforma değiştirmekle rahip olmaz. Иди и скажи ему. Лишь сменив форму, полицейский не может стать священником.
Baba, bir kez olsun işi işte bıraksan ve rahatlasan olmaz mı? Пап, ты можешь хоть разок оставить работу в офисе и расслабиться?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.