Sentence examples of "riskini göze" in Turkish

<>
Efendim, gerçekten-- - Sadece en ileriye gitme riskini göze alanlar ne kadar ileri gidebileceklerini bilirler. Только те, кто рискует зайти далеко, могут обнаружить, как далеко они могут зайти.
Bekleme riskini göze alamam. Не могу так рисковать.
Ama birilerinin hala yaşadığını öğrenmesi riskini göze alamazdı. Но он не может рисковать и обнаружить себя.
Şimdi al şu lanet olasıca şırıngayı. Onaylanmamış bir hava kabarcığını araman için adamın kalbini bıçaklama riskini göze alamam.. Я не могу так рисковать, чтобы ты пробивал шприцом его сердце, в поисках непонятного пузырька воздуха!
Siz fark etmeden pencereden çıkabilirdim, ama yakalanma riskini göze aldım. Я мог бы уйти через окно незаметно, но рискнул показаться.
Beni daha fazla insanın tanıması riskini göze alamayız. Нельзя, чтобы обо мне узнал кто-то ещё.
Asilerin silahlarını daha yeni topladık. Geri verme riskini göze alamayız. Мы изъяли оружие у мятежников, мы не можем рисковать.
Tekrar ortadan kaybolma riskini göze alamazdım. Не могу позволить тебе снова исчезнуть.
Göze hitap eden sanat, kulağa ve akla. Искусство для услады глаз, ушей и ума.
Bu boğulma riskini arttırır. Это повышает риск асфиксии.
Kör göze mi döneceğim sandınız? Думаете, я глаза закрою?
Bu yüzden sana gelme riskini aldım, askerler beni beklerken bile. Поэтому я рискнул прийти к тебе, даже когда войска повсюду.
Ama mini etek ve mavi göze izin çıkmıştı. А про мини-юбки и голубые глаза не упомянул.
Ve çalışmalar gösteriyor ki yürümek kalp rahatsızlıkları riskini %31 oranında azaltıyor. И исследования показали, что ходьба снижает риск сердечно-сосудистых заболеваний на%.
Birbiriniz için her şeyi göze aldınız. Вы рисковали жизнями ради друг друга.
Bir de boğulma riskini ekle. А еще - рискуешь утонуть.
Bak, acıyı göze almalısın. Послушай, ты должен рискнуть.
"Today Show" da demişlerdi, yeşil çay kanser riskini yüzde azaltıyormuş. Я слышала в новостях, что это снижает риск заболевания раком на%.
Daha fazla söylemeyi göze alamadı. Он не рискнул сказать больше.
Eğer zirveden düşersen diğerlerini de düşürme riskini alırdın. И если ты упадешь, есть риск умереть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.