Sentence examples of "sıkı çalışma" in Turkish

<>
Tüm bu sıkı çalışma beni acıktırıyor. От этой тяжелой работы я проголодалась.
Disiplin, kabiliyet, ve sıkı çalışma etkilidir. Дисциплина, мастерство и упорный труд куда эффективней.
Buna kaç aylık sıkı çalışma gerekir? Сколько же это месяцев тяжёлой работы?
Sen bir sıkı çalışma dehasısın! Ты - гений трудной работы!
Sıkı çalışma ve birbirine karşı dürüst olma. Много труда и честность друг с другом.
Sıkı çalışma, kararlılık. Упорная работа, образование.
Tüm o sıkı çalışma. Весь этот адский труд.
Çocuk ve gençlerin ihtiyaçlarına yenilikçi bir yaklaşım Dijital teknolojinin yeni ve yaratıcı şekilde kullanımı Devlet kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve teknoloji uzmanları ile birebir çalışma olarak belirlenmiştir. Инновационный подход к удовлетворению потребностей детей и молодёжи Новое и креативное применение цифровых технологий Совместная работа с государственными ведомствами или учреждениями, организациями гражданского общества или новаторами в области технологий.
Özellikle politika ve insan hakları konularında sıkı bir basın düzenlemesi mevcut. В стране имеет место строгое регулирование СМИ, особенно когда дело доходит до обсуждения политики и прав человека.
Böylece hareket etme özgürlükleri, okuma şansları ve ev dışında işte çalışma olanakları yok edilmekte. В итоге они теряют свободу передвижения, шанс на образование и, в большинстве случаев, право на работу вне дома.
Saçını yeterince sıkı tutturdun mu? Ты точно крепко завязала волосы?
Mültecilerin çalışma izninin olmamasıyla birlikte çoğunun kamptan ayrılma hakkı da yok. Беженцы не имеют права работать, и очень немногие имеют право покидать лагерь.
Derisi sert ve sıkı olmalı, ve pulları da elmas gibi parlak. Кожа должна быть плотной, крепкой, а чешуя сверкать как алмазы.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Demek istediğim, ne kadar sıkı çalıştığını hiç farketmedim. Я никогда не понимала, как много она работает.
Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Думаю, поэтому он выбрал для кабинета эту часть здания.
Arkadaşlar, sıkı bir mücadele ettik. Ребята, мы боролись хороший бой.
Çalışma hafta sonları ve akşamları. Работа по выходным и вечерам.
Sıkı sıkı giyindik. Sıcacık. Хорошо и тепло укутан.
Beni korkutmaya çalışma sakın. Не пытайтесь угрожать мне.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.