Sentence examples of "verdiğim sözü" in Turkish

<>
Bir şey yapacağımı söylediğimde, verdiğim sözü tutarım. Когда я обещаю что-то, я всегда делаю.
Manny'ye verdiğim sözü de. Что я обещал Мэнни.
Sana verdiğim sözü tuttum. Я сдержал свое обещание.
Tüm kardeşlerini eşit olarak önemseyeceğime dair verdiğim sözü tutuyorum. Я сдержу свое обещание любить всех твоих сестер одинаково.
İki büyük parti, Kuomintang ve Demokratik Kalkınma partilerinin başkanları nükleer enerjiden vazgeçme ve alternatif enerji stratejileri geliştirme sözü verdiler. Лидеры двух ключевых политических партий, Гоминьдана и Демократической прогрессивной партии, выразили свое согласие по вопросу отказа от ядерной энергии и развитию альтернативной энергетической стратегии.
Peki sana verdiğim fotoğraf? Bir haber var mı? А что с фото, которое я тебе дала?
Amerikan halkına ülkeyi boydan boya kat edecek demiryolu sözü verdim beyler. Я обещал американскому народу железную дорогу, которая пересечет всю страну.
Bak Jo, o dosyayı sana verdiğim için özür dilerim. Слушай, Джо, прости, что отдал досье тебе.
Bana bir haziran düğünü sözü verdin. Ты обещал мне свадьбу в июне.
Sana verdiğim enerjinin her zerresini geri aldım. Я забираю энергию, которую дала тебе.
Dün, verdiğiniz sözü tutmanız gerekmiyor demiştim. Вчера я освободила вас от вашего обещания.
Böyle zor bir karar verdiğim için üzgünüm. Прости, что я все только ухудшила.
Matt'e röportaj sözü verdik. Мы обещали Мэту интервью.
Benim onlara verdiğim de bu. Что я им и даю.
Oğlumu astıktan sonra kocama bir hayata karşılık başka bir hayat sözü verdin. Ты обещал моему мужу жизнь за жизнь, когда вешал моего сына.
Kendine bir bak! Orada durmuş sana verdiğim yeni deriyi ovalıyorsun. Та новая плоть, что я вам дала она поможет нам.
Dr. Bailey'e verdiği sözü tutmak için uğraştı. Он пытался сдержать свое слова Др. Бэйли.
Tüm insanlar buraya onlara lezzetli bir şeyler verdiğim için geliyorlar. Люди приходят сюда, потому что я их образец вкуса.
Geçen defa da bana aynı sözü vermiştin. Вы мне обещали это в прошлый раз.
Ve rapor verdiğim adam sadece beni öldürmeyecek. И мой начальник не просто убьет меня.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.