Sentence examples of "yapmaya" in Turkish with translation "делать"

<>
Ohh, anlıyorum ama zaten yapmaya çalıştığım şey de bu. А, понятно, так я это и пытаюсь делать.
Waffle'lardan küçük evler yapmaya bayılırım. Я люблю делать маленькие домики из вафель.
Bir anlık bir şey ama pek çok insanı saçma şeyler yapmaya sevk ediyor. Это такая глупая вещь, и она заставляет стольких людей делать такие нелепые...
Şimdiye kadar ne yapıyorsanız, onu yapmaya devam edin. Вы просто продолжайте делать то, что вы делаете.
Sen o ne derse yapmaya devam et. Продолжай делать все, что он говорит.
Tamam, Dorrit sorunu ortadan kalktığına göre bu şey ne yapıyorsa onu yapmaya hazırım. Теперь, когда Доррит больше не проблема, я готова делать этой штукой то...
Baksana sen bana, bana iyilik yapmaya falan kalkma. Знаешь, что? Не надо мне одолжений делать.
Günlük operasyonlarını yapmaya devam edersin sen de. Ты будешь продолжать делать ту же работу.
Biz sizi birşey yapmaya zorlayamayız, buna niyetimiz de yok. Мы не можем и не будем заставлять вас что-то делать.
Burada iş yapmaya çalışıyoruz, lan sürtük! Я пытаюсь делать дела здесь, сука.
Böylece futbol ve beysbol üzerine bahis yapmaya başladım. Я стал делать ставки на бейсбол и футбол.
Benim Allister çok tatlı bir şey yapmaya başladı, izleyin. А мой Аллистер начал делать невероятно милую вещь - смотрите:
Bunu yapmaya gerçekten niyetliysen numuneler için çok daha büyük bir soğutma sistemine ihtiyacımız olacak. Если ты намерена это делать, нам понадобится более мощная охлаждающая система для образцов.
Bölge savcısı olarak her zaman adalet adına savaştım. Belediye başkanı olarak da aynısını yapmaya devam edeceğim. Как окружной прокурор я всегда боролась за правосудие и буду продолжать это делать в качестве мэра.
Senin içinde karanlık var çocuğum, yüzyıllar boyunca şeker yapmaya yetecek kadar; belki daha bile fazla. В тебе хватит тьмы, дитя мое, чтобы делать конфеты веками, а может и дольше.
Grand Tour yapmaya başlayınca karar verdim. Dışarı çıkıp değiştirmek zorunda kaldım, Ve bunu nasıl düzgün yapacağınızı öğrenirler. Так что, когда мы начали делать "Grand Tour", мне пришлось научиться делать это правильно.
Artık Sobibor hakkındaki gerçeği bildiğine göre onlar için mücevher yapmaya devam edecek misin, peki? Теперь, когда ты знаешь правду о Собиборе, будешь продолжать делать украшения для них?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.