Beispiele für die Verwendung von "dışarı çıkarmak" im Türkischen

<>
Bizi hemen dışarı çıkarmak zorundasınız, anlıyor musunuz? Вы должны вытащить нас отсюда. Вы слышите меня?
Kaliteli bir şey üretip, bunu dışarı çıkarmak istemenin muhtaçlıkla hiç bir ilgisi yok. Нет ничего убогого в том, чтобы иметь качественный продукт и хотеть его подвигать.
Öyleyse biz onu dışarı çıkarmak için bir yol bulana kadar Buffy güvende. Значит Баффи в безопасности, пока мы не найдем способ вытащить ее.
Mektupları posta dairesinden dışarı çıkarmak yasak. Нельзя выносить письма из почтового отдела.
Annesine çöp bidonlarını dışarı çıkarmak için vaktinde döneceğini söylemişti. Он сказал, что вернется вовремя и вынесет мусор.
Cerrahlar, olası bir tehlikede sizi hemen dışarı çıkarmak için burada hazır bekleyecekler. Хирургическая бригада будет готова извлечь вас в любой момент, если что-то случится.
Toshiko'yu çıkarmak için yardımın gerek. - Ya Owen? Нам нужно, что бы ты помог освободить Тошико.
Şerif, bu adamları dışarı çıkar. Пристав, выведите отсюда этих людей.
Hepsini çıkarmak ister misin? Хочешь снять всё это?
Dün birkaç saatliğine dışarı çıktığım doğru. Я выходила вчера на пару часов.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
İçkilerim bitmiş. - Bu gece dışarı çıkmaya ne dersin? Что скажешь, если сегодня вечером мы выйдем в свет?
Er ya da geç ağzındaki baklayı çıkarmak zorunda kalacaksın, Finch. Финч, рано или поздно тебе придётся выпустить кота из мешка.
Gece yarısı dışarı çıkıyorsunuz. Вы уходите посреди ночи.
Kurşunu elinle çıkarmak zorunda kalacaksın. Тебе придется доставать пулю вручную.
Duymadın mı? Dışarı çıkmazsam Simmons ölecek. Если не пойду я, умрет Симмонс.
Değiş tokuşu yapmadan önce senin pestilini çıkarmak hoşuma gitmiyor. Не хочу замучить тебя прежде, чем произойдет обмен.
Gelin podyumdan geriye doğru yürüdü, ve kapıdan dışarı çıktı. Теперь невеста стремительно идет по проходу и выходит за дверь.
Olay çıkarmak gibi bir niyetim yok. Я не хочу устраивать здесь сцен.
Şimdi dışarı atman lazım. И ты должна выпустить!
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.