Beispiele für die Verwendung von "eski zamanlardaki" im Türkischen

<>
Aynı eski zamanlardaki şifacı masaları gibi. Прям, как твой аптекарский столик.
Aynı eski zamanlardaki gibi geldi. Как будто в старые времена.
Eski zamanlardaki yaşamı görmek için sadece bir ziyaret. Просто съездим, посмотрим, как жилось раньше.
Andrew, Siobhan'ın doğum günü partisi, eski zamanlardaki gibi olacak demişti. Эндрю предложил встретить день рождения за городом, как в старые времена.
Tıpkı eski zamanlardaki gibi, değil mi, ahbap? Прям как в старые-добрые времена, эх, дружище?
Ben bunun bir gelenek oldugunu anliyorum - hala uygulanan, çok eski bir gelenek. Я понимаю, что есть такая традиция, очень такая старая традиция, ее применяют.
Ve bu, son zamanlardaki ilk tahmin edilemez davranışı değil. За последнее время это не первый случай его непредсказуемого поведения.
Dar sokaklar eski evlerle dizili, birkaç blok ötedeki şık ve pırıl pırıl şehir manzarasına keskin bir zıtlık sağlıyor. Узкие улочки застроены старыми домами, сглаживающими резкий контраст с блестящими городскими пейзажами, расположенными всего в нескольких зданиях отсюда.
Bu yüzden son zamanlardaki davranışların benim kafamı karıştırıyor. Но меня озадачивает твое поведение в последнее время.
Çökmüş ekonomi ile yüzleşmek zorunda kalan üç işsiz mimar ise şehri terk etmeyi reddediyor ve sıradışı bir yürüyüş turu acentası açmaya karar veriyorlar - Porto, genel durum, iyisi ve kötüsü: Mimari, Tarih, Politika, Şehircilik, Yavaş Gıda ve Söylentiler Sizlere caddeleri, terk edilmiş binaları, meydanları, karanlık arka sokakları, eski pazarları, baharatlı petiscos'ların ucuz "tascas" larını ve hepsinin arkasındaki hikayeleri göstereceğiz ve çok taraflı bakış açılarından mükemmel sohbetler edeceğiz. Три безработных архитектора перед лицом внезапного экономического разрушения отказались покинуть город и решили открыть невероятное агентство прогулочных туров, чтобы показать Порто с обеих сторон, хорошей и плохой: архитектура, история, политика, городская жизнь, кафе и рестораны, легенды... Мы покажем вам аллеи, брошенные здания, площади, небольшие улочки, старые рынки, недорогие забегаловки с острыми португальскими закусками, расскажем истории, связанные с этими местами.
Birazcık heyecan mı? Tıpkı eskiden kötü kız olduğun zamanlardaki gibi mi? Может, хочешь вспомнить те времена, когда ты была дрянной девчонкой?
Eski jenerasyon Saudi Kralların sayısı gittikçe azalıyor. Сокращение старого поколения Saudi королей в ожидании.
Sadece, son zamanlardaki bazı kredi kardı harcamalarınızı doğrulamak istiyordum, Bay Winslow. Я просто хотела уточнить несколько недавних покупок с вашей кредитки, мистер Уинслоу.
Eski Televizyon Yapımcısı Mostafa Azizi İran'da Sekiz Yıl Hapse Mâhkum Edildi Бывший иранский телепродюсер Мустафа Азизи приговорен к восьми годам лишения свободы
Son zamanlardaki şu cinayetler yüzünden herkes şüpheli görünebilir. Из-за этих недавних убийств нет никого вне подозрений.
Eski bir dostun olarak bunu ailene önceden açıklaman için sana bir fırsat tanıyorum. Как твой старый приятель, я дам тебе шанс сообщить об этом семье.
Son zamanlardaki yıkıcı olayların kaynağını belirledim. Я определил источник недавних катастрофических событий.
Bunlardan bazılarının eski metinlerle hiçbir ilişkisi yok. Некоторые не имеют аналогов в древних текстах.
Suya yakın bir yerde, eski bir binada olduğunu biliyoruz. Мы знаем, что она в старом здании у воды.
Eski usul artık bitti. Старый порядок вещей закончен.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.