Beispiele für die Verwendung von "yardım etmeyeceğim" im Türkischen

<>
Sana kendi yarattığın pisliği temizlemen için yardım etmeyeceğim, Doug. Я не стану помогать тебе с этим разобраться, Даг.
Artık sana daha fazla yardım etmeyeceğim. Я больше не буду тебе помогать.
Hayır, sana bu işte yardım etmeyeceğim. Нет. Я с этим помогать не буду.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Şimdi bir şey göz ardı etmeyeceğim. Сейчас я ничего не буду игнорировать.
Myanmar Gençleri 00 Mülteciye Yardım Etmek İçin İnsani Yardım Ziyareti Düzenliyor В Мьянме подростки организуют гуманитарный визит, чтобы помочь человек, бежавшим от войны
Seni bir daha asla terk etmeyeceğim. Я тебя больше никогда не оставлю.
Uluslararası desteğin azalmasıyla birlikte, Kacjin yurttaş grupları IDP'lere yardım toplama amaçlı birçok kampanya başlatıyor. По мере сокращения поддержки от других стран, гражданские группы штата Качин проводят кампании по сбору средств в помощь ВПЛ.
Seni daha fazla rahatsız etmeyeceğim. не буду тебя больше беспокоить.
Neden şu çatıda yardım isteyen Bernie Madoff olmaz ki hiç? Почему это не Берни Мэдофф на крыше кричит о помощи?
Bunun gibi şikayet etmeyeceğim. Я не буду жаловаться.
Küçük bir yardım kullabilecek olan senmişsin gibi görünüyor. Вы выглядите так, как-будто вам нужна помощь.
Tamam, bir sonraki maçta tek kelime etmeyeceğim. Я ничего не скажу на следующей игре. Обещаю.
Birkaç binini de sana yardım etmek için kullandığım milyon dolarları. Пару тысяч из которых я потратил на попытки помочь тебе.
Seni bir daha terk etmeyeceğim. Я больше тебя не брошу.
Bir giriş hatası için bana yardım ediyordu. Он просто помогал мне устранить ошибку ввода.
Bir adamımı zaten kaybettim. Başka birisini daha riske etmeyeceğim. Гера уже пострадала, не хочу кем-то еще рисковать.
Kap bir fırça, yarınki yarışın pankartında bana yardım edebilirsin. Бери кисточку, поможешь мне с надписями для завтрашних скачек.
Elimizden kayıp gitmesine müsaade etmeyeceğim. Я не позволю этому ускользнуть.
Wiley'e kriz geçirten sinyali izlememize yardım etti. Он помог отследить сигнал ускоривший кардиостимулятор Вайли.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.