Beispiele für die Verwendung von "yardım" im Türkischen mit Übersetzung "помогла"

<>
Yolun karşısına geçmeme yardım etti, bana gazete okuması için davet ettim. Она помогла мне перейти улицу, а я попросил её мне почитать.
Ama senin umrunda değil, çünkü bunu bana yapmalarına yardım ediyorsun. Но тебе плевать, потому что ты им помогла меня подставить.
Sana tecavüz etti, ve annen buna yardım etti. Она изнасиловала тебя, а твоя мать ей помогла.
Hayır, Bayan Knox kurbandan alınmış parayı saklamakta kocasına yardım etti. Рэйчел Нокс помогла мужу избавиться от денег, оставшихся от жертвы.
Sadece küçük bir kuş bana yardım etti diyelim. Скажем так, одна маленькая птичка мне помогла.
Görevlendirilmiş "pronoiar" lar 1261'den sonra imparatorluğun kalıntılarını birleştirmek için bir ordu oluşturulmasına yardım ettiler. Вербовка прониаров помогла объединить остатки империи после 1261 года.
Emily'e, benim aşkı bulmama yardım eden kişiye. За Эмили, которая помогла мне найти любовь.
Erica'ya Anna'nın asker yumurtalarını öldürmesi için yardım ettin. Ты помогла Эрике уничтожить яйца с солдатами Анны.
Ve ayrıca, benim için polisleri aradığında sana ne gibi bir yardım olur? И кстати тебе помогла полиция, когда ты туда звонил по поводу меня?
Evet ama neden bir katilin kaçmasına yardım etti? Да, но почему она помогла убийце сбежать?
Ona yardım etmiştim. Yeni "hetero aygırı" itibarını yok edeceğini de bilse bana yardım edeceğini biliyordum. Я помогла ему и знала, что хотя это уничтожит его репутацию натурала, он поможет мне.
Ölmesini tercih ettiğim o küçük, cılız insanı bile kurtarmasına yardım ettim. Я даже помогла спасти его тощую подругу, которая лучше б умерла.
Az bulunur eşyaları bulmasına, araştırma yapmasına ve cevaplar bulmasına yardım ettim. Я помогла ему добыть редкие предметы, раскопать информацию и найти ответы.
Ama vücudun o kadar zayıf ki kan sana yardım edemez. Но твое тело слишком слабо, чтобы кровь помогла тебе.
Bir hafta içinde bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve bir hastanın kaçmasına yardım etti. За неделю здесь она ударила ножом сотрудника, устроила пожар. И помогла другому пациенту сбежать.
Bana iman verdi, seni, İsa'yı ve onun yolunu öğrenmeme yardım etti. Она дала мне веру, помогла узнать тебя, Бога и его пути.
Kheb adında bir gezegende yaşıyordu, ve insanların varoluşun daha yüksek bir derecesine yükselmesine yardım ediyordu. Она жила на планете, которая называлась Кеб и она помогла людям достичь высшего уровня существования.
Beispiele für den Wortgebrauch in verschiedenen Kontexten werden ausschließlich zu linguistischen Zwecken bereitgestellt, d. h. um den Wortgebrauch in einer Sprache und Varianten ihrer Übersetzung in eine andere zu untersuchen. Alle Beispiele werden automatisch aus offenen Quellen mit Hilfe einer zweisprachigen Suchtechnologie gesammelt. Wenn Sie einen Rechtschreib-, Zeichensetzungs- oder anderen Fehler im Original oder in der Übersetzung finden, nutzen Sie die Option „Problem melden“ oder schreiben Sie uns.

In diesem Abschnitt können Sie anhand professioneller Übersetzungen sehen, wie einzelne Wörter und Ausdrücke in verschiedenen Kontexten verwendet werden. Kontexte helfen Ihnen, Englisch, Deutsch, Französisch, Spanisch und andere Sprachen zu lernen. Hier finden Sie Beispiele mit Phrasal verbs im Englischen, idiomatischen Ausdrücken und mehrdeutigen Wörtern in einer Vielzahl von Stilen und Themen. Die Beispiele können nach Übersetzung und Themen sortiert werden, und anhand der gefundenen Beispiele kann eine Verfeinerungssuche durchgeführt werden.

Lernen Sie Fremdsprachen und prüfen Sie Verwendung von Wörtern an realen zweisprachigen Beispielen.