Sentence examples of "ilgili olmayan" in Turkish

<>
Baze ile ilgili olmayan bir sorusu olan var mı? У кого-нибудь есть вопросы, не связанные с Бейзом?
Peki, sevdiğin savaşla ilgili olmayan bir şey var mı? - Ne gibi? Но, может быть, Вы любите что-нибудь ещё, не связанное с войной?
Verisign daha sonraları Network Solutions'ın kayıtla ilgili olmayan işlevlerini, kayıt şirketi olarak devam eden ayrı bir şirket haline getirdi. Позднее, Verisign отделила функции Network Solutions, не связанные с регистрацией, в отдельную компанию, которая продолжает действовать в качестве регистратора.
Papua Yeni Gine Sağlık Bakanı, personelin ve kamu hastaneleri görevlilerinin, ülkenin sağlık sistemi ile ilgili konularda medyayla konuşmaması talimatını veren bir genelge yayınladı. . Министр здравоохранения Папуа - Новой Гвинеи издал циркуляр, приказывающий сотрудникам и должностным лицам государственных больниц прекратить общение с прессой по вопросам, имеющим отношение к системе здравоохранения страны.
Kaybedecek bir şeyi olmayan adam. Человек, которому нечего терять.
Vefat eden kral ve yerine gelen kralın yaşlarıyla ilgili bir karışıklık vardı. Также была путаница в отношении возраста умершего короля и его нового преемника.
Delilikten kaçışı olmayan, çift taraflı, korkunç bir hayatınız olduğunu hissettiniz mi? Вы не чувствуете здесь двойной жизни, выход из которой один - сумасшествие?
Ehliyetimin ve ruhsatımın Seattle'a alınmasıyla ilgili bazı karışıklıklar oldu. Какая-то неразбериха с моей лицензией и регистрацией в Сиэттле.
Beynine farklı düşünceler yerleştirip, aslında var olmayan şeyleri görmeni sağlar. Вкладывать мысли в голову. Заставлять видеть то, чего не существует.
Affedersiniz, Kontes balo ile ilgili olarak... Извините, это графиня по поводу бала.
Ve fazla güvenlik olmayan yerler. И где почти нет охраны.
Bu şiddetle ilgili değil. Дело не в насилии.
Bu çözümü olmayan matematiksel bir problem. Эта математическая задача не имеет решения.
Size onunla ilgili bir hikaye anlatayım. Я расскажу вам о нём историю:
Koca Joe'ya bir iyilik ya da içki borcu olmayan Killjoy yoktur. Нет Кайфолома, который не должен Большому Джо денег или выпивки.
Ama yapılacak eylemlerin sırasıyla ilgili bir fikrin vardır. Но вы знаете, как нужно вести дело?
Sizde olan, ama bende olmayan bir hastalık. У вас она есть. У меня - нет.
Evet her şey hayatta kalmakla ilgili. Да, все дело в выживании.
Var olmayan bir kanıt bulabilirsiniz belki diye mi? Чтобы найти доказательства, которых нет в природе?
Ama Michael, Anne'e insanların hastalığıyla ilgili sorular sorduruyor. Анна задает вопросы о том, как заболели люди.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.