Sentence examples of "söylemek" in Turkish

<>
Sana gerçeği söylemek zorundayım, Sarışın. Должен сказать тебе правду, Блондин.
Malia'nın bize söylemek istemediği bir şey. O yüzden muhtemelen kötü bir şey. Малия не хочет нам говорить, а значит, это что-то плохое.
Ne kadar aleme söylemek istesem de, şimdilik bu bir sır olarak kalmalı. Как бы я не хотела рассказать миру, Мы должны пока сохранить секрет.
Böyle şeylerle karşılaştığında bana söylemek zorundasın. О таких вещах нужно мне рассказывать.
Yeni düğün tarihini söylemek için mi geldin? Ты пришла сообщить нам новую дату свадьбы?
Dedektif Boyle, sizi tebrik ettiğimi söylemek isterim. Детектив Бойл, я просто хотел вас поздравить.
Bir tane daha alırsam teyzene söylemek yok, tamam mı? Если я принесу еще один, Ты не расскажешь тете?
Söylemek istediğim bu senin terapinin bir parçasıdır. Скажем, это будет частью твоей терапии.
Tüm söylemek istediğim.... Absaroka Bölgesinin iyiden daha fazlasını hak ettiği. Я сказал лишь то что округ Абсарока достоин большего чем хорошо.
Bayan Yu yolda olduğunu söylemek için aradı. Мисс Ю звонила, сказала что выходит.
Tecrübelerime göre, bir erkek yemeğe çıkmak için ısrar ediyorsa, söylemek istediği önemli bir şey vardır. М-да, со мной это бывало когда мужчина настаивает на принятии пищи чтобы сказать мне нечто важное.
Süslü şekilde söylemek seni daha zeki göstermiyor Andrew. Сложные слова не делают вас умнее, Эндрю.
Ona alıştıra alıştıra söylemek için bir planım vardı, ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Чтобы обсудить это. Я хотел постепенно всё ей рассказать, но не знал как.
Başlamadan önce adı kuduz olan bu ölümcül hastalık hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. Перед стартом я бы хотел сказать несколько слов о смертельном заболевании под названием бешенство.
Sadece şunu söylemek istiyorum; İkinizinde bilin ki Eve gitmeniz artık güvenli. Я хотела сказать вам обоим, что вы можете спокойно пойти домой.
Bana Cole Foster'ın nerede olduğunu söylemek ister misin? Хочешь сказать мне, где искать Коула Фостера?
Bunu söylemek senin için kolay, sen hala çok güzelsin. Тебе легко говорить, потому что ты всё ещё красавица.
Sana bir şey söylemek istiyorum, Em. Я хочу тебе кое-что рассказать, Эм.
Elbette, eğer istemiyorsan, bana hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. Конечно, ты не должен рассказывать мне, если не хочешь.
"Bir kadın babasını hamile olduğunu söylemek için arar. Женщина звонит отцу, сообщить, что она беременна.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.