Sentence examples of "Yakın" in Turkish

<>
Ellis ve Alex yakın bile değiller. Эллис и Алекс даже не близко.
Virüsü oğlu üstünde denemişler, en yakın muhtemel genetik eşleşme. Вирус протестировали на его сыне, ближайшее возможное генетическое совпадение.
Sonrasında Pinkman sorduğunda da Gus bu Tio denen adamın ona yakın birini öldürdüğünü söylemiş. После Пинкман его спросил об этом. что этот Тио когда-то убил близкого ему человека.
Yakın arkadaşım ve meslektaşım kayıp. Близкий друг и коллега пропал.
Onun Gus Van Sant'e en yakın anı "My Own Private Idaho" filmiyle mastürbasyon yaparak olabilir. Ближе к Ван Сенту, чем передёрнуть на "Мой собственный Айдахо", ему не подойти.
İşte, adam bu! Yakın zamanda şartlı tahliye edilmiş. Вот, этот человек, он был недавно условно освобождён.
Sadece Pasifik kıyılarında ve genellikle tatlı suya yakın vücutlarda bulunur. Растёт только на тихоокеанском побережье, обычно возле пресноводных водоёмов.
Sana yakın olan birisinin seni öldürmek istemesi ilginç sayılır. Интересно находиться рядом с человеком, которого хотят убить.
Hiçbiriyle çok yakın değilim. Bunun da tek sorumlusu benim zaten. Мы не слишком близки, и это только моя вина.
Bu sadece yakın arkadaşları için. Это только для близких друзей.
Ama bence bunun sebebi hâlâ girişe çok yakın olmamızdan kaynaklanıyor. Думаю, это потому, что мы близко к входу.
Yakın bir zamanda ortak arkadaşımızı gördün mü? Видели нашего общего друга в последнее время?
Stanton, Bay Howe'a askeri yoklama heyeti haberinin muhteşeme yakın olduğunu söyle. Скажите мистеру Ху, что статья о призывной комиссии была почти хороша.
Manhattan'ın kuzeyi gibi görünüyor, köprüye yakın bir yer. Похоже, это в северном Манхэттене рядом с мостом.
Bu benim yakın arkadaşım Ray Donovan. Это мой хороший друг Рэй Донован.
Lütfen en yakın çıkıştan istasyonu terk edin. Пожалуйста, покиньте станцию через ближайший выход.
Penny, Eliot, ikinizde uzunsunuz eğilin ve bana yakın kalın tamam mı? Пенни, Элиот, вы высокие. Придётся пригнуться и держаться ближе ко мне.
çocuk ile çok yakın bir ilişki ancak uzun süreler boyunca çocuktan uzak kalmasına neden olacak bir iş. близкие отношения с ребёнком, но работу, которая требовала командировок на длительное время.
Kaptan Flint, Thomas'ın en yakın arkadaşıydı. Капитан Флинт был очень близким другом Томаса.
O zaman da ofisini kapatıp şehirden ayrılıp çocuklarına daha yakın bir yere taşınır mıydın? Вы бы тоже заперли офис, уехали из города, перебрались поближе к детям?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.