Sentence examples of "gerçek dünyaya" in Turkish

<>
Benim gerçek dünyaya odaklanmam gerek. Мне нужно сосредоточиться на этом.
Yatıştırıcı hızlı etkili. Beni gerçek dünyaya geri döndürecek. Успокоительное быстродействующее, оно вернет меня на землю.
Stoklar, güvenlikler, vergisiz belediyeler. Onu gerçek dünyaya geri yolluyorum ve geri döndüğünde... Я их в акции перевожу, от налогов освобождаю и отсылаю в большой мир.
Ve daha sonra gerçek dünyaya geri döndük. А потом мы вернулись в реальный мир.
Görüntülerinin duyusal çekiciliği, bunların içinden geçen saf şiirsel duygu, buradan, dünyaya bakmanın akut yolunun gerçek gerçeğinden geliyor. Чувственное очарование его образов, чистое поэтическое чувство, которое проходит через них, происходит отсюда, от существенной истины его острого взгляда на мир.
O, gerçek insan ilişkisinin bir örneğiydi! Вот настоящий пример человеческого отношения к людям!
Uzaylı zombiler dünyaya saldırıyor. Инопланетные зомби атакуют землю.
Acı ama gerçek şu ki artık filmler benin zevkime hitap etmiyor. Это может показаться обидным, но это правда: большая часть фильмов мне не нравится.
Karımı ve çocuğumu dünyaya geri döndürmek için mecburum. Чтобы вернуть на свет моих жену и дочурку.
Yasa sadece bir "ödenek yetkisi", gerçek bir ödenek değil. Этот закон - только "разрешение на ассигнования", не настоящее решение об ассигнованиях.
Dünyaya yeniden doğacak olanlara yardım etmeye. Помогать другим снова родиться на Земле.
Gerçek terörizm, sizi sessizce öldürdükten sonra, özel jetlerle size doğru ve özel hava alanlarına uçar. "Çöl Gülü" isimli eşinin şıklığını tartışmak için gazetelerinizin sayfalarını işgal eder ve basınınıza bunu konuşturur. Настоящий терроризм прилетает к вам на частных самолетах в частные аэропорты, безмолвно убивает нас, занимает страницы в ваших газетах и заставляет ваши СМИ обсуждать элегантность его жены - "Розы пустынь".
Bebeğiniz, dünyaya gelmek üzere. Ребенок хочет появиться на свет.
Bizden çıkartmaya çalıştığınız "gerçek" nedir? Так какую "правду" вы хотите выбить из нас?
Bu dünyaya bir bebek getirmene bir merminin karar vermesine izin mi vereceksin? Ты позволишь какой-то пуле решать привести в этот мир ребенка или нет?
Fakat fark edilebileceği üzere, gerçek olay bu değil. Как и можно было ожидать, однако, настоящим Starbucks тут и не пахло.
Bu benim dünyaya beyanım, biliyor musun? Это моё глобальное заявление миру, понимаешь?
Haber bültenlerine göre, turnuvanın yöneticileri kızı turnuvadan diskalifiye ettiklerini yalanlıyorlar - ki gerçek bu çünkü kız kendisi turnuvadan çekildi. Опираясь на новости, организаторы шахматного турнира отрицают, что они дисквалифицировали девушку - правда то, что девушка сама покинула турнир.
Bir kere harekete geçti mi tüm Kryptonluları yeni dünyaya gönderecek. Если её активировать, она отправит всех криптонцев с Земли.
Gerçek bir fedakârlık yapmaktan ikisi de korkuyordu. Они оба боялись идти на настоящие жертвы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.