Sentence examples of "Yoldan" in Turkish

<>
Seni ziyaret etmek için çok uzun yoldan geldik. Мы проехали длинный путь, чтобы навестить тебя.
Ling, bu beyler çok uzun yoldan geldiler. Лин, эти достойные люди проделали долгий путь.
Düşündüm de, bunu sana yasal yoldan teslim etseydim Eli boşanma sırasında yarısını alırdı. Полагаю, если бы я вернул его законным путём Элай мог бы получить%.
Muhtemelen kontrolü kaybetti, şurada yoldan çıktı ve buraya çakıldı. Потерял управление, там съехал с дороги и улетел сюда.
"Bu kadınları yoldan alıkoymak zor iş". diyor Fisher. "Этих женщин нелегко заставить свернуть с пути", - говорит Фишер.
Bu yoldan geldim, buradan sağa döndüm. Sanırım şuralarda bir yerde de o herif ateş etti. Я ехал по этой дороге, повернул направо, и, думаю, здесь меня обстреляли.
Matthew yoldan çekildi, siz ise milyon dolarlık maaş, depodaki mallar, şirketin jeti, herşeyi alacaksınız. Мэтью уходит с дорогу, вы получаете миллионную зарплату, опционы на акции, корпоративный самолет, всё.
Yemin ederim, Heidi, seni ve Bay Gordy'yi yoldan almalıyız. Серьезно, Хайди, думаю тебе и мистеру Горди пора идти.
Ama çok uzun bir yoldan geldik ve geminin neden battığını anlamak konusunda hiç yol alamadık. Но мы приехали издалека и ни на йоту не приблизились к пониманию причин потери судна.
Tamam, bunu kolay yoldan ya da sizin yolunuzdan yapabiliriz. ОК, мы можем это сделать по-хорошему, или по-вашему.
Onların ziyareti olmadan benim girdiğim yoldan uzak durmayı umut edemezsin. Без их визита Ты не можешь надеяться избежать моего пути.
Daima güzelce okumalısın, en lezzetli yoldan. Надо их читать всегда самым вкусным способом...
Ateş eden kişi Collins'i tanıyor olabilirdi. Onu yoldan kasten çıkarmış olabilir. Стрелок мог знать Коллинза, и столкнуть его с дороги нарочно.
Dün gece geç saatte şu yoldan giderken gördüm. Я видел как прошлой ночью он ехал туда.
Onu görmek için çok uzun yoldan geldim. Я проехал долгий путь чтобы его увидеть.
Seni bulmak için çok uzun bir yoldan geliyoruz Brandon. Мы проделали долгий путь чтобы найти тебя, Бран.
Bilgiyi başka bir yoldan almaya çalıştım o zaman anlaşmayı bozuyor olmayacaktım. Я пыталась получить информацию другим путём, не нарушая подписанного соглашения.
Bu ses yüzünden sürü yoldan çıkarsa o zaman başımız ciddi belaya girer işte. Этот шум уведёт стадо с дороги, и тогда у нас серьёзные проблемы.
Belki kısa yoldan diğer şirketlerin mallarına ulaşmanın peşindedir. Может, ищет краткий путь к сокровищам компании.
Ama şimdi yalnız yürüyeceğim bu yoldan. Теперь пройду этот путь в одиночестве.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.